Ağırlıklı olarak gelirlerini artırıcı düzenlemeler isteyen kulüpler, TFF Yönetim Kurulu toplantılarına her ligden birer başkanın gözlemci olarak katılması, Merkez Hakem Kurulu’nda Kulüpler Birliği’nin bir üye ile temsil edilmesi ve Türkiye Futbol Federasyonu personeline yönelik performans analizi yaptırılması gibi ilginç taleplerde de bulundu.

TFF Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi... Açıkçası futbol ailesinin beklediği bir profil değildi. Bu sebeple kafadan pek benimsenmemişti. Öyle ki futbol ailesi ona karşı genel kurulda dahi temkinliydi. Ama sonrası işin rengi bir hayli değişti. Aradan çok değil, sadece bir hafta geçti. Tekrar sandık koyun önlerine, 158 oy çıkan o sandıktan bugün tulum çıkarır, Büyükekşi. Kafalarındaki düşünceler o denli, değişti.

BİRLİKTE KANAT ÇIRPIYORLAR

Büyükekşi ilk gün bir ‘kuş’ örneği vermişti; “Kuş tek kanatla uçamaz” diye. “Bir kanadı biz, bir kanadı kulüpler, ancak birlikte uçabiliriz” demişti. O gün bugün birlikte kanat çırpar oldu, TFF ile kulüpler. Hatırlayın Büyükekşi’nin daha sandığa gitmeden verdiği o kritik mesajı; “Başkan seçilirsem tüm kurulların istifasını isteyeceğim” demesini. Bu, şahsının veya yönetim kurulunun değil, tamamen kulüplerin bir talebiydi. Ve Büyükekşi bunu yerine getirerek ‘birliktelik’ mesajını hayata geçirdi.

DİLEKLERİ GERÇEKLEŞTİ

Sonrası malum, yabancı sayısı meselesi. Kulüpler ne istediyse resmiyete geçti. Mevcut yabancı sisteminin devamı ve rezerv takımlar için genç yabancı kontenjanı. “Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz” misali, kulüpler ne dilediyse fazlasıyla oldu. Yabancıdan, harcama limitine. Büyükekşi akıllı ve pratik adam, iş hayatından da belli. Seçim öncesi karşılarına geçip, “Tespitleriniz nedir, talepleriniz nedir, yazılı olarak getirin” demiş. Kulüpler de Ankara’da takip edilmesi istenen konulardan, kulüplere verilmesi gereken haklara ve organizasyon ile ilgili taleplere dek tüm isteklerini bir kağıda döküp Büyükekşi’nin önüne koymuşlar.

İŞTE KULÜPLERİN TFF'DEN TALEPLERİ

1- Maç bileti gelirlerinin sinema, tiyatro, bale giriş ücretleri gibi yüzde 8 KDV oranına tabi tutulması.

2- Yeni sezon başlamadan önce 1. devrenin, devre arasında da 2. devrenin maç takviminin belirlenerek açıklanması.

3- MHK’da Kulüpler Birliği Vakfı’nın bir üye ile temsil edilmesi.

4- TFF Yönetim Kurulu toplantılarına her ligden birer başkanın gözlemci olarak katılması.

5- Passolig sözleşmesinin tekrar değerlendirilmesi, mümkünse yeni bir ihale yapılması.

6- Bir insan kaynakları şirketi ile anlaşarak TFF personeline yönelik performans analizi yaptırılması. Rapora göre çalışan sayısı ve maaş skalasının gözden geçirilmesi.

7- Türkiye Kupası’nın yayın gelirlerinin artırılması.

8- Yayın gelirlerinden TFF adına yapılan kesintilerin tekrar gözden geçirilmesi. İlginç ve radikal beklentiler... Üstelik bu yazdıklarımız, taleplerin 3’te 1’i. Kısacası kulüpler sadece talimatlarda değil Riva’da da kentsel dönüşüm istiyor. Umarım futboldaki bu eş başkanlık Türk futboluna zarar değil yarar getirir. Ben mi? “Kulüplere pek uyma başkanım” derim!

SAPA SAPA BİR HAL OLDUK

2019 Haziran’ı Türk futbolunun geleceği adına umutlandığımız bir dönem olmuştu. Çünkü hasretle beklediğimiz Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı yürürlüğe sokulmuştu. Talimat da, mesajlar da çok netti o günler. Hatırlayın “Kimsenin gözünün yaşına bakmayız” denen, “Harcama limitlerine uymayanın canı yanacak” iddialarında bulunulan o günleri. Minimumu ‘kadro sınırlaması’ olan, ‘transfer yasağı’ ve ‘puan silme’ gibi cezalarla giderek ağırlaşan yaptırımlar. Ve sapma oranındaki ihlale göre bunların biri veya bir kaçının birden uygulanmasını emreden o talimat yürürlüğe girmişti. Ne diyelim toplum olarak umutlanmıştık da. Her bir maddesi ilmek ilmek işlenmiş, sayısal üniversite sınav kitapçığını andıran 138 sayfalık dağ gibi bir talimat. Sonrası...

HAYALLER YATAY MİMARI GERÇEKLER GÖKDELEN

Haydi ilk yıldır dediler yüzde 30 yaptılar sapmayı. Birkaç ay sonrası revize edip 40’a çıkardılar o oranı. Birileri mutlu oldu, bazıları kıyameti koparttı. Sonraki sezon ‘0’ olacaktı, Riva’dakiler dayanamadı “Haydi bu son olsun” diyerek yüzde 25’e çıkardılar, o oranı. Bu yıla ertelediler yüzde ‘0’ sapmayı. Bu yıl da yüzde 40 yaparak seneye erteledik bir defa daha o sıfır sapmayı! Hayaller yatay mimari, gerçekler gökdelen, maalesef, yine. Kaçak katlar, cabası. Sonuç; dağ gibi talimat üç yıldır fare doğurmaya devam ediyor.

YAYINDA KULÜPLERE 750 MİLYON TL'LİK CAN SUYU

TFF ile kulüplerin 1 numaralı gündem maddesi yayın işi. Hani kasım ayında yapıp bitirmemiz gereken ve üzerine 7 ay geçmesine rağmen adını koyamadığımız yayın meselesi. TFF Genel Kurulu öncesi yıllık 2 milyar 50 milyon TL’ye mevcut yayıncı ile anlaşılmış ancak isim hakkı konusunda istenen 500 milyon TL konusunda olur alınamadığı için iş yatmıştı. Aldığım son bilgi; yayıncının kasasından çıkacak bu paranın üzerine TFF Başkanı yaklaşık 750 milyon lirayı bulan ek bir kaynak (isim hakkı dahil) daha sağlayacak ve bu rakam 2 milyar 800 milyon TL’yi bulacakmış.

Tahir KUM / Hürriyet