Rize maçı hakem hatası falan anlatacak değilim.

4 aydır gördüğüm senaryonun aynısını izledik.

3’lüye dönülüp geçtiğimiz deplasmanlara göre bir tık daha iyi Beşiktaş (Rizespor takım falan değil onu belirteyim) ama maçı bitirip 3 puanı alamayan aynı Beşiktaş. Hakem kepazeliği kapanış.

Gençler iyi güzel takım daha coşkulu inşallah kupayı alırız falan filan. Konumuz zaten futbol vs değil.

Kendimi bildim bileli öğrendiğim bir şey var ki Beşiktaş kulubü kurumlara,otoriteye,hiyerarşiye karşı hep saygılı olmuştur.

Rahmetli başkan Süleyman Seba zamanında da neler neler yapılırdı ve bunu yapanları büyük başkan çok iyi bilirdi.

Şerefli ikincilik lafı öyle basitçe söylenmiş bir laf değildir.

Atamızın Gençliğe hitabesindeki ülkeye verdiği mesajların iki kelime ile Beşiktaş camiasına indirgenmiş haline benzetirim hep.

Tabi ki o zamanlarda da daha önceleri olduğu gibi hakkımız yenirdi elimizden şampiyonluklar çalınırdı ama rahmetli şu andakiler gibi şamar oğlanı olmadı hiç.

Mutlaka bir şeyler koparttı o sistemden. Baktı yapacak bir şeyi kalmadı verdi yukardaki mesajı tüm camiaya uyanık olun herşey başarı herşey kupa değil diye.

Biliyoruz bu oyun kirli bir oyun. Aktörlerinin nerede ise hepsi leş mi leş kokuşmuş mu kokuşmuş..

Kendi camiamızda da çok var bu sisteme kendine satmaya bayılanlar ama yine de diğerlerinin yanında devede kulak kalırız.

Gözlerimizin önünde bu sene Trabzonspor dolu dizgin tarihinin kirli şampiyonluklarından birine gidiyor.

Üstüste şampiyonluk aldıkları 2 puanlı ligde Karadeniz takımlarının bunlara (futbolun argo tabiri ile) yattığı söylenir durulurdu hep ama bu seneki öyle böyle değil.

Trabzonsporlu dostlarımız kendince haklı bir senaryo ile  2010-11 yılı başta olmak üzere İstanbul takımları hep kafamıza vurdular ağzımızdan lokmayı aldılar bu sene de gücü biz arkamıza aldık şampiyon olacağız söylemindeler.

Kendilerini şimdiden tebrik ederim. Ama bir Beşiktaşlı olarak kendi camiamıza yapılanları hazmedemiyorum.

Hakeminden, yorumcusuna, rakip topçusundan yöneticisine kadar herkes haddini aşıyor bize karşı. Ve bunlara karşı hiçbir resmi tepki veremiyoruz. Başkan ve yönetim kurulu sanki

Osmanlının son yıllarındaki baştakiler modeli çizmeye devam etmekteler.

Hiçbir liyakatları yok gibi. Sanki atanmışlar orada kukla olarak duruyorlarmış izlenimi veriliyor.

İçlerinden bir iki kişi de bunları atayanların adamları gibi bir hava da yok değil gibi.

Galiba bu mevsimde bu kulube başkan yönetici olmak çok zor. Bir kere büyük sabır istiyor.

Sistem sana diyor ki; ‘’bakın arkadaşlar o daracık kadro ile şampiyon oldunuz sesimizi çıkartmadık şimdi oturun seyredin bizim şovumuzu.

Ama öyle çıkıp bas bas bağırmayın sakın taraftarını galeyana getireyim demeyin.

''Biz Trabzon’u şampiyon yapacağız siz de bunların en büyük rakibisin size de liğme liğme doğrayacağız. Siz de tek ses etmeyeceksiniz tamam mı?''

Tabi ki hayali ve uydurma cümleler ama fiiliyatta yapılanlar ile aynı bu yazdıklarım. Açıkçası bu ortamda yetkili olup da  o koltukta hiçbir şey yapmadan oturabilmek kişilik meselesidir.

Büyük pişkinlik büyük sabır ister. Hiçbir şey yapamazsın kabul ederim çoluğun, çocuğun kurulu bir işin vardır tamam derim de o zaman istifa edeceksin birader.

Boşaltacaksın koltuğu.Bugün Trabzon!a verdiğin ödünü yarın FB’ye GS’ye vereceksin belli ki, iyisi mi gel dön bu yoldan diyesi geliyor insanın.

Peki diyelim ki kıramayacağın abiler var arada, dışarıya karşı boynunuz kıldan ince.

Peki ya iç taraf. Taraftar konusu mesela.

Ya kardeşim görmüyor musunuz o stadın tribünlerinin rezalet halini.

Taraftarın bölünmesi, parçalanması hoşunuza mı gidiyor yoksa bu da mı talimat?

Gerekiyorsa iptal edin kardeşim tüm kombineleri. Tekrar düzenleyin, bölünmüş grupları toplayın.

Geçen sene uçuyordu kaçıyordu bazı yöneticiler tribün düzenlemesi konusunda.

Hani yeni açığın koltuklardan arındırılıp ayakta taraftar alma projesi?

Dedik ya çok efendisiniz kendin bir şey yapamıyorsun al taraftarını arkana. İndir kombine yada bilet rakamlarını 30 yaş altı taraftara çok düşük seviyelere.

Para lazım ne anlatıyorsun burası hayır kurumu mu diyenler olacaktır elbette ama zaten bu rakamlara maça gelen yok bir de baskı grubu olma özelliğimiz de kayboluyor.

Dayak yemekten arsız oldu tüm camia. Mıy mıy la gıy gıy la yapılamayacak yönetilemeyecek kadar ciddi bir durum bu.

Dolduracaksın o stadı yıkacaksın başlarına sistemin köpeklerinin.

Hadi beyler silkelenin işinizi yapın kulubünüzün haklarını koruyun.

Ya da toplayın tasınızı tarağınızı dönün iy becerdiğiniz çok sevdiğiniz işlere: excel, powerpoint takılın işte..

Bülent BİLİRGEN /   Duhuliye.com