Sayın Süleyman Seba sonrasındaki dönemde Beşiktaş’ta Sayın Serdar Bilgili bir yönetim kurulu kurdu ve o yönetim kurulu Ahmet Nur Çebi’ye kadar o yönetimin devamı olarak geldi. Onu destekleyenler bir şekilde kulüp içinde  görev aldı.

Bugün hep aynı şeyleri konuşuyor olmamızın bir sebebi de bu belki, Sayın Süleyman Seba’nın bir tek oyum var diyerek işaret ettiği Sayın Hasan Arat’a Beşiktaş başkanlığını seçmiş olsa idik, konuşmalarımız değişecekti.

Sayın Serdar Bilgili’yi Beşiktaş başkanlığından uzaklaştıranlar, sonrasında Sayın Yıldırım Demirören’i Beşiktaş başkanlığına getirenler, o yönetimde ve komitede görev alanlar ise daha sonra Sayın Yıldırım Demirören’i beğenmez oldular. Sayın Fikret Orman ile dost arkadaş olanlar ise zaman içerisinde istediklerini alamayınca düşman oldular.

Şimdi bu kişiler ortalıkta hâlâ ve bunlara inananlara şaşıyorum, geçmişe bir göz atsalar birilerine sorsalar anlarlar ama anlamak isterlerse. Beşiktaş’ı bu durumlara sokanlar ortalıkta dolaşan abiler aslında ne yazık ki! insanlar hala ders almıyor. Beşiktaş’ın kurtuluşu bugüne kadar görev almamış ve bu kişilerden uzak duranların yönetime gelmesi ile olur. Bunu Sayın Hürser Tekinoktay denedi olmadı neden? çünkü bünye alışmış kabullenemiyor. Sayın Hürser tekinoktay sadece başkanlık için değil aynı zamanda Sayın Yıldırım Demirören ve sayın Fikret Orman dönemleriyle ilgili olarak Beşiktaş’ın hakkını korumak için mahkeme yoluna gitti. Bu düzenin değişebilmesi için camia içinde, bu kirli işlere bulaşmamış tertemiz yüzlere ihtiyaç vardı, olmadı.

Bizde yöneticiler çok ön planda olmayı seviyor, futbolu yönetenlerin bu kadar ön planda olması yanlış, basın da yöneticileri çok ön plana çıkarıyor. Büyük kulüplere bir bakın, mesela Barcelona’ya, basında yöneticileri bu kadar yer alıyor mu, televizyonlarda sürekli onlarla ilgili haber yapılıyor mu?

Şimdi Sayın Ahmet Nur Çebi’den  beklentimiz geçmişte yaşananlardan ders alması, başkanlık koltuğunda oturayım da ne olursa olsun değil, tüm branşlarda ses getirecek ajitasyon yapmadan icraat, fakir edebiyatı yapmadan yeni sponsorlar ve bağış kampanyası, müzenin daha aktif hale (Barcelona müzesi gibi) gelmesini sağlamak, Kartal Yuvası, Feda kampanyası gibi bir kampanya, sms ile gelir sağlamak, makul bir rakamda kombine satmak, loca ve VIP fiyatlarını aşağı çekmek, stadın en güzel yeri olan VIP’in boş kalmamasını sağlamak, bedava yükleme yerine bedeli uygun bir rakama çekip doldurmak, iş yapmayan Kartal Yuvaları’nda azaltmaya gitmek, masrafları azaltmak, depoda kalan malları çok uygun rakama tüketmek, kâr oranını düşürüp sürümden kazanmak, personel alımını durdurmak gibi şeylerle bu dar boğazdan kurtulmak için alınacak önlemler arasında sıralanabilir.

Beşiktaş’ın yeniden doğuşu için, tertemiz bir Beşiktaş için herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapmalıdır.

duhuliye.com