80'lerde Beşiktaş'ı zaferden zafere taşıyan kadrodan her ne kadar ilk akla gelen Metin-Ali-Feyyaz olsa da Kartal o dönem savunmasıyla adeta rakiplerine duvar örüyordu. Kadir, Ulvi, Samet ve Gökhan dörtlüsünün de en az atanlar kadar zaferlerde payı vardı. Bu dörtlü sadece savunmaz, hücuma katılmaya başlayınca rakipleri bunaltan ve gol gelene kadar nefes aldırmayan bir baskıya dönüşürdü. İşte o mükemmel işleyen çarkın en önemli dişlilerinden biriydi Kadir Akbulut. O dönem elde edilen efsanelerin hikayesini kendisinden dinleyelim: "1976 yılında Denizlispor ile futbol hayatıma başladım. 4 yılda iyi bir performans sergiledim. 2. Ligdeki performansımla İstanbul takımlarının dikkatini çekmeyi başardım. Beşiktaş'ın yanı sıra Bursaspor, Göztepe ve Galatasaray beni istiyordu.

SON ANDA ASLAN'DAN KARTAL'A

Galatasaray beni görüşmeye çağırdı. Yaptığımız görüşme sonrası prensip anlaşmasına vardık. İmza atacağım günün öncesi Beşiktaşlılar beni kaldığım otelde buldular. Gönlüm Beşiktaş'ta olduğu için teklifi kabul ettim. Galatasaray'ı devre dışı bırakmış oldum ve imzayı otelde attım. Beşiktaş'ın o dönem başarılı olmasının sırrı takım olmasıydı. Genç oyuncularla kurulu bir takımdık. Zamanla birbirini iyi tanıyan takım olduk. Kaybetmeyi aklından geçirmeyen bir grup oluştu. Bu grubun istikrarı devam etti. Bu istikrarın ve başarının devam etmesinde en büyük etken başkan Süleyman Seba'ydı. Bizim çok kez arkamızda durdu. İyi günümüzde kötü günümüzde bizim yanımızda oldu. Futbolun içinden geldiği için bizi çok iyi anlıyordu. Saha içi iyi olunca tribünlerde bizimle birlikte hareket etmeye başladı. Bunlar olunca da başarılar gelmeye başladı.



TÜRKİYE İÇİN 5 YIL UZUN SÜRE

15 yıl futbolculuk, 5 sene menajer olarak Beşiktaş'a hizmet ettim. Süleyman Seba başkanım ben futbolu bıraktıktan sonra bana bu görevi uygun gördü. Ben kendisine başka isimler önermeme rağmen bana güvendi. 20 sene büyük takımlar için az bir süre değil. İlk geldiğim gün nasılsam son günde aynı şekilde bırakmaya çalıştım. 5 senelik menajerlik süresi Türkiye için uzun bir süre.. Genele baktığımızda benim görevi yapan kişilerin takımda kalma süreleri kısa oluyor. Benim şansım Süleyman Seba'ydı. Türkiye'de bir takımın başında 5 sene menajerlik görevi yapmak imkansız gibi bir şey."

BEŞİKTAŞ'A DOĞRU YOLDA

"Beşiktaş'ta hoca ve yönetim alt yapıya yönelme konusunda adımlar atıyor. Doğrusu da bu. Bu işin içinden başka şekilde çıkılmaz."

Kadir Akbulut pandeminin daha da ağırlaştırdığı ekonomik şartlar ve Beşiktaş'ın yaşadığı sıkıntıları değerlendirdi. Çözüm yolunun öz kaynaklara yönelmekten geçtiğini belirten Akbulut, şu ifadeleri kullandı: "Sadece Beşiktaş değil Türkiye'deki tüm takımların gençleştirme operasyona yönelmeleri gerekiyor. Maddi sıkıntıların boyutlarının çok büyük olması nedeniyle kulüpler kesinlikle o yöne doğru evrilecek. Beşiktaş'ta başkan ve hoca da bu yönde açıklamalar yapmaya başladı. Doğrusu da bu… Başka bir şekilde bu işin içinden çıkmamız mümkün değil. Beşiktaş altyapısı bu proje için müsait. Dışarıdan alınacak genç oyuncularla birlikte bizim o dönemlerde yakaladığımız gibi bir takım yakalanabilir. Ama camianın ve taraftarının gençleştirme operasyonuna sabretmek gerekiyor. Büyük takımlar için kolay bir iş değil. Büyük takımlarımız sabırsızdır. Sabretmek ve hoşgörülü olmak gerekir."

SERGEN FAYDALI OLUR

Kadir Akbulut hem birlikte oynadığı hem de yöneticiliğini yaptığı Sergen Yalçın'ın, bu profesyonellik çizgisiyle kendisine de Beşiktaş'a da çok yararlı olacağını söyledi.

Kartal'ın unutulmaz yıldızlarından Kadir Akbulut, şu anda takımın başına getirilen ve oynattığı futbolla takdir toplayan Sergen Yalçın'ın yeteneklerine güvendiğini söyledi. Akbulut, şu ifadeleri kullandı: "Sergen Yalçın ile birkaç yıl beraber oynadık. Menajerliğini de yaptım. Futbolculuğu kesinlikle tartışılmaz. Avrupa'da bir takımda oynamaması yeteneklerine ihanettir. Bu bunların Sergen Yalçın'ın suratına da söyledim. Biz abisi olarak kendisiyle çok konuştuk. Profesyonel olarak yapması gerekenleri çok anlattık. Ama gençliğin verdiği heyecanla istediği noktada olmadı. Sergen Yalçın'ın Barcelona'da oynaması gerekiyordu. Şu anki kafa yapısı ile bunu yapabilirdi. Bunlar geride kaldı. Antrenörlük hayatı iyi gidiyor. İnşallah profesyonellik çizgisini buraya yansıtırsa bence hem Beşiktaş'a hem de kendisine çok faydalı olur."

MAYAMIZDA MILNE VAR

Akbulut: Beşiktaş kültürü iyi bir kültürdür. Biz Beşiktaş kültürü ile yetiştik. Uzun süre Gordon Milne ile çalıştık. Kendisi bize çok şeyler kattı. Takım arkadaşlarımın tamamı bir birikim sağladı. Bu nedenle bu takımdan çıkan arkadaşlarım antrenörlük yolunda büyük başarılar elde ettiler ve ediyorlar. Ben de Çatalcaspor'u amatörden aldım ve 3. Lig'e çıkardım. 7 sene bu takımda görev aldım. Ben menajerlik yaptığım için antrenörlüğe biraz uzak kaldım."

ESKİŞEHİR'İ UNUTAMAM

Kadir Akbulut: "Unutamadığım maç çok var. Ama en unutamadığım maç Eskişehir maçı… 15 sene şampiyon olmamış bir Beşiktaş vardı. Bu maçla birlikte bu hasret bitti. Eskişehir küme düşüyordu. 6'ya yakın 20 yaşında kadromuzda oyuncu vardı. Bu oyuncuların bu maçı kaldırması büyük bir olaydı."

KAFAMIZI KUMA GÖMÜYORUZ

Akbulut: "Biz kafamızı kuma gömüyoruz. Ülkemizde altyapı diye bir şey yok. En alt takımda da en üst takımda da altyapı yok. Eğitim ile futbolu bir araya getirmeden bu sorunu çözmeniz mümkün değil. Sabah 6'da kalkıp okula giden bir öğrenci akşam 7'de idmana çıkarsa ondan bir verim alamazsınız. Biz yıllardır aynı hatayı yapıyoruz. Kulüplerin altyapıya bakış acıları çok farklı. Hep günlük başarıları isteyen bir sistem var. Buraya köklü bir çözüm bulmak gerekiyor."

TAKTİKSİZ ÇIKTIK

Kadir Akbulut, Milne dönemindeki takım uyumunu şu sözlerle özetliyor: "Gordon Milne tarif edilecek biri değil. Adam, insan, baba, abi her şey var. Birkaç yıl sıkıntı çektik ama ondan sonra bakışlarımızla anlaşıyorduk. Son birkaç yılımızda artık taktik bile vermeyerek sadece kadroyu okuyarak çıktığımız çok maçlar olmuştur."

SAKAT SAKAT DERBİ OYNADIM

Akbulut kariyerindeki şu ilginç olayı da bizimle paylaştı: "Galatasaray maçı oynayacağız. Bir hafta sakatlığımdan dolayı idmanlara çıkmadım. Kadroda yokum diye eve gittim. Telefonla beni arayarak 'Hoca seni kampa bekliyor' dediler. Ben de takıma destek olmam için beni çağırdığımı düşündüm. Odasına yanına çağırdı ben de gittim. Durumumu sordu ve ben de bilgileri verdim. İlk 11'de sahaya çıktım ve maçı kazandık."

HASAN ALİ'Yİ BEĞENİYORUM

Akbulut: "Türkiye'de sol bek sorunu var. Dönem dönem sol bekte iyi oyuncular çıkıyor. Ama bunlar uzun süreli olmuyor. Hasan Ali Kaldırım'ı çok beğeniyordum. Ama sakatlıktan toparlayamadı. İstikrar olarak beğeniyordum."

YASAK YANLIŞ

Akbulut: "Globalleşen dünyada yabancı sınırını kısıtlayamazsınız. Belli kriterler getirebilirsiniz. Bu saatten sonra yasaklarla bir yere gidemezsiniz. O zaman kendi kabuğunuza çekilmeniz gerekir. Bu da şu anki dünyada mümkün değil. Tamamen sınır getirmediğiniz durumda da ipin ucu kaçıyor. Kriterlerle bunu engelleyebilirsiniz."

PASCAL ZORDU

Menajerlik döneminde yaşadığı zorluklarla ilgili de bilgi veren Akbulut, "Menajerlik döneminde bir sürü zorlu oyuncularla karşılaştım. Pascal Nouma da bunlardan biriydi. Biz Pascal'dan en iyi şekilde faydalanmak için gayret gösterdik. Bunu da bir anlamda başardık" dedi.