Maçın başında esen fırtınada Beşiktaş’ın fark yaratan iki oyun kurucusu vardı: Birisi kariyerine paralel bir klas sergileyen tek pas maestrosu Pjanic, diğeri de kolektif karşı pres.

Pjanic’in gelir gelmez bu kadar yüksek verimde oynamasını sağlayan bir numaralı faktör Josef’in adeta büyük takımda çapa nasıl oynanır dersi vermesi.

Josef’in neredeyse her hamlesi doğruydu çünkü üstün pozisyon bilgisini sergileyip hep orta koşu temposuyla ayakta kalarak topun gideceği yeri herkesten daha iyi kestirdi ona göre ideal pozisyonu aldı, Pjanic’i ilk maçtan çok rahat ettirdi.

Batshuayi çok farklı

Batshuayi’nin Aboubakar’dan kesin olarak daha iyi yaptığı bir şey var, o da bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle ön alan presi.

Sakat olmayınca Aboubakar da çok iyiydi lakin Beşiktaş’ın ön alanındaki oyuncular şu anda birbirine en uyumlu parçalar gibi hareket ediyorlar ve tüm kreatif yük Ghezzal’ın sırtına binmiyor.

Can hamlesi değerli

İkinci golde yarım alanda aldığı pozisyon ve akabinde takım arkadaşının sekeni kaleye çok yakın yerden tamamlaması, Alex tamamen hazır olunca golün kısa yolunu nasıl oluşturacağının numunelerinden sadece bir tanesi.

Alex sakatlanınca yerine Can’ı sahaya sürmesi Sergen Yalçın’ın kazandıran takım dinamiği açısından çok anlamlı: Kim, kaç yaşında olduğun, ne kadar maaş aldığın değil ne çalıştığın, ne oynadığın, takıma ne katacağın forma dağıtımında belirleyici.

Can’ın yaşıtı Rıdvan da Gaziantep maçındakine göre çok iyi bir performans sergiledi, gerektiğinde merkeze gelip ekstra bir orta saha gibi pas akışına değerli katkı verdi.

Ersin zaten sürekli gelişen bir genç.

Zemin de iyi olmalı

Özel yetenekleriyle, gençleriyle, teknik heyetiyle böyle kaliteli bir takım kuran yönetimi tebrik etmek gerek.

Zemini de takımın kalitesine yaklaştırırlarsa tabii daha iyi olur.

Şampiyonlar Ligi öncesinde 69’da Sergen Yalçın’ın yaptığı 3 değişiklik biraz da bununla ilintili, daha fazla sakat vermektense maçı rölantiye aldı.

Ali ECE / Fanatik