Karakullukçu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

ORALAR FARKLI PAZARLAR 

Bir oyuncunun Avrupa futbol piyasasında, İskoçya'da Glasgow şehrinde yaşamasıyla  kıta Avrupa'sının daha uzak bir yerinde yaşaması aynı şey değil. Her oyuncu öyle bakmıyor. Ya da diyor ki "Ben İskoçya'da parlarsanim küt diye Premier Lig'e geçerim." Öyle de oluyor zaten. Oralar farklı pazarlar.

RANGERS'IN MADDİ GÜCÜ ESKİSİ GİBİ DEĞİL 

Yani Rangers'ın maddi gücü belki bizim takımlarımıza göre iyi değil mi diye düşünülebilir. Ama gelip pat diye Beşiktaş'tan oyuncu alabiliyorsa demek ki maddi gücü de var. Eskisi gibi de yorumlamamak lazım. Yani, Rangers'ın artık 4'üncü lige düştüğü maddi şartları yok. Hatta genç bir oyuncuya yatırım yapma konusunda bizden daha rahatlar. 

OYUNCUYU İKNA EDECEĞİ BAŞKA SİLAHLARI VAR

Oyuncuya verdikleri maaş skalasının düşük olması bizden daha güçsüz oldukları anlamına gelmiyor. İkna edeceği başka silahları var. Rangers bir oyuncuyu parlatma adına, bir sonraki seviyeye atmak için gerçekten daha iyi bir pazar, daha göz göz önünde bir pazar.

Kabul edelim; İskoçya'da Rangers'ta parlamak Türkiye'de Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray'da parlamaktan daha yakın oralara. Bizim takımlarımızın Şampiyonlar Ligi'nde veya Avrupa Ligi'nde iş yapması lazım ki... Avrupa Ligi derken, hani grup aşamasından da bahsetmiyorum.. Gideceksin yarı finale finale; ancak o şekilde oyuncuların ilgi çekebilir. 

RANGERS'LA BİZİM TAKIMLARIMIZI KIYASLARKEN NE OLDUĞUMUZU İYİ BİLMEMİZ LAZIM 

Doğal olarak da oyuncular buraları sıçrama tahtası olarak görüyor.

Genç oyuncular diyor ki "Ben 2-3 yılımı buraya ayırayım; en geç 23-24'e kadar buraya ayırayım, hem gelişmiş olurum, hem oynamış olurum. Ondan sonra da bir sonraki aşamaya sıçramam daha kolay olur." Bu şekilde bakıyorlar olaya.

O yüzden Rangers'la kendimizi kıyaslarken bile bizim ne olduğumuzu iyi bilmemiz lazım.. Oyuncunun bakış açısından, adamların verdiği 2 Euro bizim verdiğimiz 3 Euro'dan daha fazla anlama geliyor çoğu zaman.