Beşiktaş kötü ve üzücü günler yaşıyor. Sorunlar öylesine kördüğüm ki eski bir şarkıdaki gibi “çözdükçe” dolaşıyor.

Aradaki Galatasaray maçı “kurtarılmış” bir macera ama Beşiktaş’ın gerçeklerini örtmeye yetmiyor.

Talihsizlik, herkesin yüzünü güldüren transfer mutluluklarıyla başlamış… Yeni yeni anlaşılıyor.

Beşiktaş, çoğaldıkça azalıyor.

Geçen yıl dayanışma içinde ve üstün form grafiği ile oynayıp ayakta kalan, son haftada şampiyonluğu averajla evine götüren takım, yeni katılanlarla zenginleşip derinleşti, güya…

Unuttuğumuz sakatlık hesapları ortaya çıktı. Uzun süren, tekrarlayan, sonrasında da bir türlü form tutmayan sakatlıklar.

Bakın dünkü Sporting maçına… Sergen Yalçın, Cumartesi oynanacak Trabzonspor maçına eldekilerden bir bölüm oyuncuyu oynatmadan dinlendirmek istiyor ama, ona bile fırsat bulamıyor. Teixeira’yı sürüyor sahaya…

Tedbir amaçlı İstanbul’da bırakılanlar da var, biliyorsunuz.

Takım o zenginleşen kadronun vaat ettiği oyunun yarısını bile oynayamıyor.

Yakın geçmişte gruptan namağlup çıkma başarısı gösteren Beşiktaş, bugün sıfır çekme noktasında tek puan alabilmiş değil. Tek puan alabilme umudu da yok.

Sakatlık ve form düşüklüğünün ötesinde Beşiktaş’ı bu hale getiren hangi nedenler var, bilmiyoruz. Üzülüyoruz.

Maça bakarsak…

Sporting Lizbon, daha bir saat dolmadan 56. dakikada 4-0 öne geçti. Sergen Hoca’nın takımı 4-3-3 formasyonuyla oynatmasındaki amaç, anlaşılır bir şeydi.

Ne var ki Mehmet Topal, Josef, Atiba’dan kurulu orta alan ne direnebildi, ne dayanabildi ne de ayakta durabildi.

Sadece orta alan mı? Savunmada Montero, Rıdvan, Larin solda anormal top kayıpları, akıl almaz yanlışlar yaptılar.

Rıdvan’ın Gonçalves’e ceza alanında arkadan iterek yaptığı penaltı, hem bir panik haliydi, hem de genç solbek, rakibinin kaleden uzaklaşarak tehlike bölgesinin dışına doğru gittiğini görememişti.

Orada sol ayaklı genç stoper Montero da anormal boşluklar yarattı.

Beşiktaş’taki en kötü performansını izledik.

Ghezzal ve Kenan da Beşiktaş’ın işlevsiz, etkisiz oyuncularıydı.

Larin iki kez yüzde yüz gollük fırsatları değerlendiremedi.

Beşiktaş, Sporting’in çok çabuk dripling ve isabetli paslarla Beşiktaş’ın bıraktığı büyük boşluklara dalarak gollerini attı.

Dünkü oyunun Beşiktaş açısından pozitif yanı, İstanbul’daki komik korner gollerini yememesiydi.

Elbette ağır skorun etkisiyle gerilenler de vardı. Josef, doksanda ikinci sarıdan kırmızıyla oyun dışı kaldı.

Sadece o değildi tabii.. Takım zaten oyun dışındaydı.

Attila GÖKÇE / Milliyet