Sporting-Ajax (2-5) maçında Hollanda şampiyonunun ortalığı kasıp kavuran, dolu gibi gol yağdıran gücünü dikkate alan kamuoyu, Beşiktaş’ın Amsterdam yolculuğuna pek de iyimser bir cesaretle bakamadı doğal olarak.

Ama maç normal, sıradan bir sonuçla bitti. Asla bir hezimet değildi.

Oyun başladığında görüldü ki, Beşiktaş sakatlardan elde kalan sağlamlar, gençler ve yedekte bekleyenlerle yine de doğru oyun oynamaya çalışıyordu.

Kalede Ersin, savunmada Serdar ve NSakala’dan oluşan stoper ikilisi, beklerin de katkısıyla ayakta durmaya çalıştı.

Kazandığı toplarla oyuna ortak olma gayreti gösterdi.

Maçın ilk ciddi gol pozisyonunda Batshuayi’nin şutu direkten döndü, ilk korneri de şampiyonumuz kazandı.

Ancak ilk yarıda bu ayakta durma ve direnç gösterme halini daha fazla sürdüremedi Beşiktaş.

Futbolda sergilediği takım kültürüne pek de uymayan “savunma” pozisyonunda kaldı.

Batshuayi dışındaki bütün oyuncular kendi yarı alanlarında oynamayı denediler ki bu alışık olmadıkları bir oyun biçimiydi.

Dahası, Beşiktaş savunması topu kazandığında kanattan ya da ortadan çok paslı hızlı hücumla çıkamıyordu.

Arkadaşları, savurdukları toplar şans eseri Batshuayi’ye ulaştığında onunla duvar yapabilecek, fırsatı pozisyona dönüştürecek yardım ve desteği de sağlayamıyorlardı.

Ajax en az beş gol fırsatı yakaladı ilk yarıda…

Üçünde Ersin’in kurtarışları vardı. Birini de dışarı vurdular.

Berghuis’in 17’de attığı gole rağmen dağılmadı Beşiktaş.

Ancak 43’de Umut Meraş’ın yetersiz hamlesi Berghuis’in topu ceza alanına indirmesine yol açtı. Haller sadece göğsüyle dokundu.

Sergen Hoca’nın bu oyuna daha fazlasıyla ortak olması gerekiyordu. Sanırım Gökhan Töre ve Oğuzhan Özyakup’u bu amaçla oyuna soktu.

Değişiklik ilk olumlu etkisini Oğuzhan’ın uzun ara pasında topla buluşan Kenan Karaman’la gösterdi.

Kenan kaleye yaklaşırken rakiplerinden birini yandan nizami omuz şarjıyla düşürdü ve Paveer’i güzel bir şutla avladı.

Ancak Fransız hakem Benoit Bastien faul gerekçesiyle golü geçerli saymadı.

İnsan sormadan edemiyor: UEFA, Karadağ milli maçına, Frankfurt Fenerbahçe maçına bu adamı vermişti.

Hakemliğin köküne kıran mı girdi de yine Bastien’i görevlendirdiler.

Şimdi TFF’nin bu duruma dikkat çekmesi gerekiyor.

Çünkü Türkiye epey zamandır böyle kazıklar yemiyordu.

Beşiktaş, Umut Meraş’ın da çıkmak zorunda kalmasıyla genç Berkay’ın oyuna katılmasından sonra yine de kişilikli bir oyun sergiledi.

Maçı mahcup olacakları bir eziklikle değil, futbolun “makul” sonucuyla bitirdiler.

Maça ortak oldular. On iki eksiğe rağmen başlarını dik tuttular.

Teşekkürler arkadaşlar.

Attila GÖKÇE / Milliyet