SERGEN YALÇIN İÇİN...

Sakatlıklar, şanssızlıklar, olumsuzluklar üst üste gelince Beşiktaş’ta “öğrenilmiş çaresizlik“ süreci başlıyor. Kadro zenginleşti, derinleşti. Dertler de depreşti. Sakatlar oyuna döndüler, maç formuna dönemediler. Sergen Yalçın gergin bir sezon yaşıyor.

AYARLARI BOZULDU

Dokuz haftada 2 lig yenilgisi üstüne dört gollü Sporting darbesi. Kartal’ın ayarı da bozulmuş durumda. Şampiyonlar Ligi’nde önce fikstürün azizliğine uğradılar. Dortmund ve Ajax gibi iki “ağır” sıkletle başladılar. Üst üste iki yenilgi. Boydaşı, akranı diye kabullendiğimiz Sporting Lizbon da Dolmabahçe’de darbe üstüne darbe indirdi.

AVRUPA LİGİ'Nİ İSTEMİYOR

Dahası da var. Sergen Yalçın, Şampiyonlar Ligi’ndeki hesap ve hevesini kaybetti. Bu nedenle onu suçlayamayız, eleştiremeyiz. Elinde olmayan nedenler bir araya geldi. Grup üçüncülüğü ile UEFA Avrupa Ligi’ne katılmak da hocaya heyecan vermiyor. Kısacası, bu macerayı bir an önce sonlandırmak ve lige dönmek istiyor.

ŞAMPİYONLAR LİGİ'NDE YETERSİZ

Beşiktaş’ta Teixeira ile Pjanic, Ghezzal, Larin, Batshuayi bizim domestik organizasyonumuz için parlak oyuncular. Ama Şampiyonlar Ligi’nde maalesef yetersiz kalıyorlar.

BATSHUAYI İSE...

Günün bir garip oyuncusu da Batshuayi idi… Topla buluştukça ofsayta yakalandı. Çok koştu, çok çalıştı, şut denedi, olmadı. Şunu da söylemeli: Batshuayi rakip ceza alanında çok yalnız kalıyor. Onun baskısıyla, direkten ya da kaleciden dönen topları takım arkadaşlarının tamamlaması bekleniyor. Ama onlar özellikle Teixeira ve Pjanic orada olmuyorlar. Dört oyuncu dakikalar ilerledikçe yoruluyor.