Polonya vatandaşı Roman Dabrowski, Türk vatandaşı olduktan sonra da Kaan Dobra ismini alan efsane futbolcunun açıklamaları şu şekilde: 

 Beşiktaş'tan transfer teklifi gelince tepkiniz ne oldu?

1996'dan itibaren her sezon büyük takımlardan teklif alıyordum. Ama bir türlü bu transferler bonservisimden dolayı gerçekleşmiyordu. O dönem Kocaelispor'da küçük bir sorun yaşamıştım. Beşiktaş'tan gelen teklif bir fırsat oldu. Buna hayır diyemezdim.

"SOL AÇIKTAN SAĞ BEKE..."
-Beşiktaş'taki ilk senenizde yani 100.yılda şampiyonluk yaşadınız. Bu nasıl bir duyguydu?

Lucescu'dan önce Beşiktaş'a gelmiştim. Beni pek tanımıyordu. Sol açık pozisyonu için alınmıştım. Fakat Lucescu beni sağ bekte oynatmaya başladı. Lucescu, taktik açıdan muhteşem bir hocaydı. Kadro da çok tecrübeli ve kaliteliydi.

Sağ bek pozisyonunda oynamak zor olmadı mı?

Hayır. Hatta Lucescu'nun yardımcısı Feyyaz Uçar, 'Hoca bak, Dobrowski sol açıkta güzel oynuyor.  Bazen onu orada deneyebiliriz.' derdi. Lucescu da, 'Biliyorum ama o sağ bek oynayacak.' diye cevap verirdi. (Gülerek)

"SORUN ÇIKARMADIM"
-Sizi tepki verdiniz mi peki?

Yok. Lucescu bana,'Senin gibi burada sağ bek yok. Benim için bu mevkide oynar mısın' diye sormuştu. Ben de kabul ettim. O sezon 4 tane gol attım. Şampiyonluk da gelince ikinci sene de sağ bek olarak devam ettim. Benim için sıkıntı olmadı.

"O KADAR YILDIZLA ANCAK LUCESCU BAŞ EDEBİLİRDİ"
-100.yıldaki şampiyonluğun sırrı neydi?

Takımda çok sayıda yıldız futbolcu vardı. Onları ancak Lucescu ayarında kaliteli bir hoca çalıştırabilirdi. Farklı karakterde oyuncular vardı. Lucescu, hepsini toparladı. Takımı iyi yönetti. Bana göre işin sırrı tecrübe. Hem hoca hem de oyuncular tecrübeliydi.

Sergen Yalçın da takım arkadaşınızdı. Onun hakkında neler söylersiniz?

Onu oyuncu olarak her zaman beğeniyordum. Gerçekten büyük yetenekti. Takıma faydalı bir oyuncuydu. Bazen tek başına maç alıyordu. Lucescu'yu rahatsız edecek sorunlar çıkarmıyordu. Onunla iyi anlaşıyorlardı. Ama Lucescu bazen bize şunu derdi: 'Sakın Sergen gibi olmayın. Yoksa yanarsınız.' (Gülüyor)

-Neden öyle diyordu?

Sergen, idmanda fazla çalışmayı sevmezdi. O yüzden Lucescu bize, 'Sergen gibi yapmayın. Çünkü ondaki yetenek sizde yok.' diye takılırdı.

"BU TAKIM 4-4-2 OYNAMAZ"
-Feyyaz Uçar ile yaptığım söyleşide, 'Lucescu'da şampiyonluğun reçetesi var' demişti. Bu yoruma katılıyor musunuz?

Ben olayı nerede çözdüm biliyor musunuz? Lucescu ilk geldiğinde 4-4-2 sistemi ile başladık. Herhalde ona kadroyu o şekilde anlattılar. Daha sonra lig başlamadan her şeyi değiştirdi. 'Bu kadro ancak 3-5-2 ile şampiyon olur' dedi.  Bize 4-5 hafta sonra çok iyi olacağımızı söyledi. Öyle de oldu. Taktiksel açıdan mükemmel bir hocaydı. Aynı zamanda karakterli biriydi. Egosu yüksek değildi. Herkes onunla oturup konuşabiliyordu. Böyle kariyerli olup ta egosu olmayan hoca az var.

Hâlâ hafızalardan silinmeyen Cem Papila'nın yönettiği Beşiktaş-Samsunspor maçında neler oldu?

Sezonun ilk devresini 12 puan önde kapatmıştık. Bir maç fazlamız vardı. Samsunspor maçı ikinci yarının ilk maçıydı. Bizim için kabus gibi bir maçtı. Bir sürü kart çıktı. Bazıları doğru bazıları yanlıştı.

"ERKEN HAVAYA GİRDİK"
-O maç Beşiktaş'ın şampiyonluğunu etkiledi mi?

Tam olarak değil. Belki devre arasında erken havaya girdik. O maç sadece kötü gidişatın bir başlangıcıydı. Çünkü kimse ne bir maçla şampiyonluğu kazanır ne de kaybeder.  

"DEL BOSQUE, TÜRKİYE'YE YABANCI KALDI"
-İspanya'yı Avrupa Şampiyonu yapan Del Bosque ile de çalıştınız. Bosque neden Beşiktaş'ta başarılı olamadı?

Bence tek sorun teknik ekibinde Türk antrenörünün olmamasıydı. Kaliteli hocalardan kurulu bir ekipti ama dediğim gibi Türkiye'yi ve Türk futbolunu iyi tanımıyorlardı. Bana göre bu yüzden başarılı olamadılar. Yoksa Lucescu kadar kaliteli bir hocaydı.