İşte Pehlivan’ın açıklamaları:

“BEŞİKTAŞLILAR BERABERLİĞE ÜZÜLMESİN”
Beşiktaş’ın uzun süredir devam eden galibiyet serisi Hatay’da son buldu ancak bu beraberlik Beşiktaş’a şampiyonluk yolunda büyük yara verecek bir puan kaybı değil. Ligin başında Alanyaspor’un, Karagümrük’ün yakaladığı çıkışı şu an devam ettiren, ligin trend takımı Hatayspor. Çok yetenekli ve hareketli hücum oyuncularına sahip olan formda bir takıma karşı, sert bir deplasmanda alınan bu beraberlik Beşiktaş için kayıp değil. Rakipleri Fenerbahçe ve Galatasaray’da Hatay deplasmanına çıktığında puan kaybedebilirler, hatta Fenerbahçe’nin Kadıköy’de 9 kişi kalmış bir Hatayspor’u yenemediğini de unutmayalım.

“HATAY ORTA SAHASI DERBİDE İYİ İŞ YAPABİLİR”
Sergen Yalçın Hatayspor maçındaki orta saha kurgusu dolayısıyla çok eleştirildi ancak Hatayspor hücum hattı çok etkili olan bir takım. Böyle bir takımı durdurmak için hamle yapmak da eleştirilecek bir durum değil. Hatayspor’a alt ligden yeni gelmiş bir takım olarak bakmamak, durumu bu kadar basitleştirmemek lazım. Sergen Yalçın rakibe göre diziliş belirleyen bir hoca. Beşiktaş ilk golü atarak bu dizilişi de işler hale getirecekti ancak hemen arkasından yenen talihsiz gol planları bozdu. Atiba – Necip – Josef orta sahası, Galatasaray derbisinde orta sahada üstünlük kurmak, dönen topları almak adına Beşiktaş için doğru bir kurgu olabilir.

“SERGEN YALÇIN’IN EN ÇOK ÜZÜLDÜĞÜ OYUNCU…”
Beşiktaş’ın kağıt üzerinde en güçlü ve alternatifli olduğu bölge orta sahası. Ancak kağıt üzerinde var olup sahada katkı vermeyen Dorukhan ve Ljajic gibi oyuncular, hamle anlamında Sergen Yalçın’ın elini daraltıyor. Mensah sakatlandığında ya da cezalı olduğunda elinizde başka bir alternatif kalmıyor. Sergen Yalçın, Beşiktaş’a gelirken muhtemelen planını Ljajic üzerinden yapmıştır. Kaldı ki daha gelir gelmez, Abdullah Avcı’nın haftalardır forma şansı vermediği Adem Ljajic’i 11’de başlatmıştı. Şu anda da muhtemelen durumuna en çok üzüldüğü, en çok faydalanmak isteyeceği oyuncu Ljajic’tir. İyi bir Ljajic bugün Beşiktaş takımında düzenli oynayıp katkı veriyor olsa, Beşiktaş birkaç puan farkla lider olabilirdi. Ljajic’in sorunu kendi içinde. Hem Sergen Yalçın, hem de yönetim Ljajic’in dönmesi için ellerinden geleni yaptılar, futbol tabiriyle top artık Ljajic’te. Euro 2021’e gitmek için futbol oynaması lazım, bunu yapar mı bilinmez. Futbola dönerse hem sahada katkı sağlar, hem de belki maliyetinden daha fazla bir parayı Beşiktaş’ın kasasına getirerek kulübün elini rahatlatabilir. Böyle bir senaryo, Beşiktaş için en iyisi olur.

“MANDZUKIC GELSİN AMA…”
Mario Mandzukic çok önemli bir oyuncu, herkesi heyecanlandırabilecek bir transfer. Larin ve Aboubakar’ın iyi formlarına rağmen bence doğru bir transfer olur. Ancak nasıl doğru bir transfer olur? Beşiktaş’ın koşullarına uyarsa, takım içi dengeleri bozmazsa doğru bir transfer olur. Aboubakar yahut Larin’in olası yokluğunda Sergen Hoca’nın hem sol çizgi, hem santrforda elini rahatlatacaktır. Beşiktaş’ın koşullarına uyduğu takdirde, önümüzde bir Falcao örneği de var ancak, başarısız bile olsa ‘Mandzukic’i uygun şartlarda getirdik, olmadı’ dersiniz.

“BEŞİKTAŞ ZOR VİRAJDA ANCAK AVANTAJI VAR” 

Beşiktaş, ligin ilk yarısında kalan üç maçını İstanbul’da oynayacak. Pandemi dolayısıyla iç saha ya da deplasman atmosferi kalmasa da seyahat etmemek bile önemli bir avantaj. Beşiktaş, şablonu belli olan bir takım. Galatasaray maçında Welinton cezalı. Yerine kim oynayacak, Mensah geri dönebilecek mi bunları merak ediyorum. İkinci yarının ilk maçında da Trabzonspor’u ağırlayacak olan Beşiktaş’ta dört maçlık bir İstanbul serisi var. Pandemi koşullarında bu durum, küçük de olsa bir avantaj. Galatasaray ve Trabzonspor maçlarından 4 puan çıkaran bir Beşiktaş, yarışta avantajlı bir duruma gelir. Halen bir nebze geride görülse de ben Beşiktaş’ın şampiyonluğu için “neden olmasın?” diyorum.

“BOŞ TRİBÜNLER EN ÇOK BEŞİKTAŞ’I ETKİLİYOR”

Seyirci atmosferi futbol için çok önemli. Büyük takımların hepsi için de elbette çok önemli bir faktör. Ben Kadıköy’de de, Türk Telekom Arena’da da yorumculuk yaptım ama Beşiktaş Stadı’nda çok başka bir atmosfer var. Ben statların kapasitelerine, tribünde kaç bin kişi olduğuna bakmam. O tribündeki taraftarın maç içinde yarattığı atmosfere, etkinliğine, takımına verdiği itici güce, hakemi ve rakibi nasıl baskı altına aldığına bakarım. Bu konularda Beşiktaş taraftarı çok başka bir yerde duruyor. Bu açıdan baktığımızda, boş tribünler en çok Beşiktaş’ı etkiliyor. 

Doruk KOÇ /  Duhuliye