İşte Demir’in açıklamaları:

“HATAY MAÇI KAYIP DEĞİL”
Beşiktaş’ta bundan haftalar önce böyle bir galibiyet serisi sonrası Hatayspor gibi zorlu bir deplasmanda böyle bir beraberliğe kimse bir tepki vermezdi. Beş maçlık galibiyet serisi içerisinde gol bile yemeyen Beşiktaş, rakiplerine göre daha dar bir kadro rotasyonuna sahip. 3 günde bir maç oynamak hiçbir takım için kolay değil, Beşiktaş gibi kulübe derinliği zayıf olan bir takım için hiç kolay değil. Beşiktaş Hatay’da, kötü de oynamadığı bir maçta, süratli ve çok hareketli hücum oyuncularına sahip olan bir rakip karşısında sahadan beraberlikle ayrıldı. Bu beraberlik Beşiktaş için bir kayıp değil, hatta kayıp değil. Bu deplasmanda Fenerbahçe, Galatasaray da yüksek ihtimalle puan bırakacaktır. Hatta Fenerbahçe Hatay’ı kendi sahasında yenemedi.

“BEŞİKTAŞ TARAFTARI ALGILARA ALDANMASIN”
Sezon başında Beşiktaş’ın kötü başlangıcı, Fenerbahçe’nin yaptığı çok sayıda transfer, sanki Beşiktaş sezonu zor bitirir, Fenerbahçe şimdiden şampiyon gibi bir algı yaratılmasına neden oldu. Bu sosyal medya çok tehlikeli. Bizi şampiyon yapmazlar, x takım kesinlikle şampiyon düşüncesini kabul edersek, bu algının yürümesine izin verirsek esas yenilgiyi o zaman yaşamış oluruz. Beşiktaş taraftarı bu algılara kanmadan, takımına, hocasına, yönetimine en iyi desteği vererek, en ufak bir puan kaybında dağılmadan birlikte hareket eder, Beşiktaş’a sahip çıkarsa Beşiktaş şampiyonluğun sürpriz değil, en yakın adayı olur.

“SERGEN YALÇIN İŞİNE DÖRT ELLE SARILDI”
Beşiktaş’ta tıpkı başarısızlıkta olduğu gibi, başarıda da paydaşların hiçbirini ayırmadan, hepsinin hakkını vermemiz gerekiyor. Bu başarı futbolcularındır, Sergen Yalçın’ındır diyerek yönetimi dışarıda bırakmak olmaz. Muhalefeti bir kenara bırakıp yönetime de ihtiyaç duyduğu krediyi ve zamanı vermemiz gerekiyor. Beşiktaş’ın köklerinde, geleneğinde bu var. Hiçbir zaman Fenerbahçe ve Galatasaray gibi para harcayarak, büyük yatırımlar yaparak ulaşmadı başarılara. Hep bir hazırlık süreci, kendi içinden gelen değerleri, sabırla ulaşılan başarılar oldu. Bunun en büyük örneklerinden biri Serpil Hamdi Tüzün. Bir diğer örnek Gordon Milne. 3 sezon şampiyon olamamasına rağmen sabırla devam edildi ve altın bir jenerasyon yakalandı. Sergen Yalçın da Beşiktaş’ın içinden gelmiş bir isim. Sezona yapılan kötü başlangıçtan sonra dağılsa da Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarının kazanılması sonrası hedefe kilitlendi. Belki o maçlarda da kayıplar yaşansa görevden alınabilirdi. Ancak yönetim Sergen Yalçın’a inandı, devam etti. O da hem taraftar bazında gördüğü desteğin, hem de yönetimin kendisine duyduğu güvenin karşılığını vermek için işine dört elle sarıldı ve Beşiktaş’ı çok iyi yerlere getirdi.

“OĞUZHAN VE LJAJIC YÜZDE ELLİYLE OYNASA BİLE”
Sergen Hoca’nın Hatayspor maçındaki orta saha kurgusu eleştiriliyor. Hatayspor uzun toplarla sonuca gitmeye çalışan, orta sahayı tabiri caizse pas geçen bir takım. Beşiktaş mücadele eden, bozan oyuncular yerine orta sahayı pas geçen, hızlı oyuncularını savunma arkasına kaçırmaya çalışan bir takım. Orta saha kurgusuyla ilgili yapılan eleştiriler bu anlamda haksız değil ancak Ljajic ve Dorukhan’ın durumları Sergen Yalçın’ın elini daraltıyor. Oğuzhan ve Ljajic gibi pas yapan, adam eksiltebilen iki oyuncu Hatayspor maçında bildiğimiz oyunlarıyla sahada olsalar bu zorlu deplasman da Beşiktaş için oldukça rahat geçebilirdi. Hatta Ljajic ve Oğuzhan kendi kapasitelerinin yüzde ellisini ortaya koyabilseler bu takım şu an açık farkla liderdi.

“ON NUMARA VE SANTRFOR…”

Beşiktaş’ta Aboubakar ve Larin çok formda olmalarına rağmen bu oyuncuların olası eksikliği durumunda takımı taşıyacak bir hücum oyuncusuna daha ihtiyaç var. Hatta Aboubakar’ın olmaması durumunda Larin tek başına oldukça etkisiz kalacaktır. Bu durumda Beşiktaş’ın hücum hattına takviye yapma isteğini doğru buluyorum. Mandzukic çok önemli bir isim, ancak şu an nasıl bir katkı verebileceği ile ilgili soru işaretleri var. Önümüzde bir Falcao örneği var. Bu durumda nasıl bir sözleşme gerekir? Garanti ücreti az olan, maç başı ücreti ve ekstrası daha fazla olan performansa endeksli bir sözleşme Mandzukic transferi için en doğrusu olur. Beşiktaş’a katkı yap, sen de kazan. Karşılıklı bir kazan - kazan durumu olur. Beşiktaş’ın diğer gözüken ihtiyacı ise yaratıcı orta saha. Rakip savunmanın arasına giren, buralarda adam eksilten, Larin ve Aboubakar gibi koşu atan iki hücumuya pozisyon hazırlayabilecek, ara paslar bırakabilecek yaratıcı, tabela yapan bir oyuncuya ihtiyacı var Beşiktaş’ın. Ghezzal dışında da bir üretim bulması gerekiyor. On numara ve santrfor transferlerini Beşiktaş için öncelikli görüyorum.

“SERGEN YALÇIN’IN FATİH TERİM’DEN FARKI…”

Beşiktaş, büyük maçları farklı oynuyor. Bu sezon Fenerbahçe ve Trabzonspor’u deplasmanda, Başakşehir’i ise kendi sahasında mağlup etti. Sergen Yalçın’ın da büyük maçlarda kaybetmeme gibi bir başarısı var. Galatasaray maçında da Beşiktaş’ın iyi oyunla kazanacağını düşünüyorum. Beşiktaş saha içinde ve saha dışında takım oldu. Takım oyunuyla kazanıyor. Fatih Terim oyuncularının bireysel performanslarına, Sergen Yalçın takımına güveniyor, aralarındaki en büyük fark bu. Ben takım oyununun galip geleceğini düşünüyorum. Hatay’daki puan kaybı sonrası yeni bir seri için Galatasaray galibiyetinden daha güzel bir başlangıç olamaz. 

Doruk KOÇ /  Duhuliye