Beşiktaş kaliteli isimleriyle maça etkili başladı. İlk 15 dakikada iki golle erken rahatladılar.

Daha sonra fantezi futbola yöneldiler.

Bu yüzden devrenin ilerleyen bölümünde kontrol ellerinde olmasına rağmen yeterli üretkenliği sağlayamadılar.

Devre arasında Sergen Yalçın uyarmış ki, ikinci yarıya çok tempolu ve dikine oynayarak başladılar.

Bu yoğun baskıda Malatya kalecisi Abdulsamed bir topu oyuna sokmak isterken zoru başararak maçı bitiren isim oldu.

Beşiktaş'ın temposu biraz daha devam etti, sonra arka arkaya yapılan oyuncu değişiklikleri ve skor rahatlığıyla oyun rölantiye döndü, bu da çok doğaldı.

Sahanın yıldızı N'Koudou'ydu. Temennim sakatlığının ciddi olmaması.

Etkili driplinglerle rakip savunmanın yerleşme düzenini bozdu.

Batshuayi biraz daha güçlenirse Beşiktaş'ın ligdeki en önemli silahlarından biri olacak. Rıdvan da iyi mücadele etti.

Gelelim Pjanic'e... Yüksek kalitesi ve oyun bilgisiyle daha ilk maçında takımın orkestra şefliğine soyundu.

Ama fizik olarak daha çok eksiği var. Josef de her zamanki gibi takımın defansif dinamosuydu.

Perşembe gecesi TRT'deki spor programında Alex Teixeira ile ilgili yorum yaptım ve şunları söyledim:

"Çok iyi tanıdığım, yetenekli bir futbolcu ama fizik olarak sıkıntılı. İlk oynadığı maçta da sakatlandı.

Eğer zaman içinde güçlendirilmez ve erken forma şansı bulursa ikinci kez sakatlanma problemi gündeme gelebilir.

Sonra da bu sene için vereceği randıman tamamen soru işareti olur..."

Sergen Yalçın bu yanlışa düşüp Alex'i oynattı ve sakatlandı!

Dün Leverkusen-Dortmund maçını 90 dakika dikkatle izledim.

Baş döndürücü, müthiş bir tempo ve Dortmund deplasmanda güçlü rakibi karşısında 3 defa yenik duruma düştüğü maçı kazanmayı bildi.

Beşiktaş'ı böylesine bir rakip bekliyor. Sergen Yalçın'a tavsiyem, 3 savaşçı orta saha ile oynaması.

Ömer ÜRÜNDÜL / Sabah