Giresun’da tempolu ama bol pas hatalarıyla başlıyor oyun. Her iki takım da alan daraltıyor, pres yapıyor, hızlı hücuma kalkıyor. Karşılıklı baskı olunca ve hızla gol peşinde koşunca, kalitesi tartışılır olsa da heyecanlı bir oyun çıkıyor ortaya. Bu dakikalarda Beşiktaş’ın dönen topları çokça kaptırması sonuca gitmesini engelliyor. 

Ayrıca çabuk oynama isteği, gereksiz anlardaki hız merakı da top kaybına yol açıyor. Tabii bir de final paslarının yetersizliği var. Valerien Ismael ile bu 3. maç. Ve yine aynı kadroyla, aynı dizilişle sahada Kartal. Üçlü savunmada sadece cezalı Welinton’un yerini Necip almış. İlk 2 haftaya göre topa sahip olma oranı da yüksek bu kez Siyah-Beyazlıların. 

İlk yarı en önemli fırsatı Batshuayi ile yakalıyorlar ama kaleci Okan’ın ayağından dönüyor top. Sonra 44’te Ghezzal’ın uzaktan harika bir vuruşu var ki onu da yine Okan çıkarıyor. İkinci yarı da heyecanlı başlıyor. Beşiktaş korner atışı kontratağa dönüyor ama Giresun bunu değerlendiremiyor. Ardından Vida’nın rakibe -yanlışlıkla- attığı gol pasını da değerlendiremiyor. Dakikalar ilerliyor ama Beşiktaş’ın onca korner atışı, ceza alanı organizasyonu gol getirmiyor. 56’da Pjanic ve N’Koudou giriyor oyuna, çok etkisiz kalan Teixeira ile Can çıkıyor.

Daha sonra da Umut ve Güven’i alıyor oyuna Ismael, Batshuayi ile Rıdvan’ı çıkarıyor. Kartal son dakikalara  girerken baskısını daha da artırıyor. Ama bu kurulan yoğun baskıya rağmen gol gelmiyorsa Ismael’in de Beşiktaş’ın da yapacağı çok iş var demek.

Gülengül ALTINSAY / Cumhuriyet