Genk maçında da bel ağrısı mı devreye girmiştir de yedek soyunmuştur mesela! Soru basittir de!!! Sorunlar sarmala benziyor. Genç kardeşimiz Güven Yalçın’ı ilk 11’de görünce, “Larin’le Love niye yedek soyunmuştur”a gireceğim ama, Maç başlıyor!!! Santrforsuzluktan haftalardır binbir eza çeken Şenol Güneş, Bu sefer de Güven Yalçın’dan yana kullandı hakkını. İşte o Güven ilk 10 dakikası orta saha mücadelesi şeklinde geçen maçta, “Çekilin şöyle kenara” deyip, Quaresma abisinin adrese teslim ortalarından birine yapıştırdı kafayı. Bence harikaydı: 1-0. Hemen akabinde bir Sivas atağında da gol yedik. Paraşütle top attılar ceza sahasına. Top Mars’a gitti. Sonra bir daha şişirdiler. O top geldi kale çizgisinde duran 3 Beşiktaşlı topçunun üzerinden gol oldu iyi mi! 1-1. Hayret kere hayret yani. İlk yarım saat dolduğunda, Sabırsızca ve bir an evvel kaleye gitmek isteyen bir Beşiktaş izledik. Bu da dengesiz bir oyun yapısına davetiye çıkartıyordu. Şöyle ayağını topun üzerine koyup, “Beni seven benimle gelsin” diyecek bir topçu arıyorduk sahada. Bir türlü istediğimiz şekilde atak başlamıyor, Başla da gelişemiyordu. Sorunu aslında bir maç karesinde özetleyebiliriz.

Güven Yalçın ilk defa 11’de çıktığı maçta 35 metreden sürpriz bir şut çekti kaleye. Hem de bazuka gibi. Oysa ne Ljajic’ten ne de senelerdir sahada duran Oğuzhan’dan bugüne kadar böyle bir şut görmedik. “Özgüven” diyorum yani anlatabiliyor muyum! “İkinci yarıya yine ilk yarıdaki gibi aceleci ve ne yaptığını bilmeyen Beşiktaş’la başladık” diyorduk ki, O bahsettiğim, “Atak başlatamıyoruz” çizgisinde bir top kaybederek, adamlara davetiye çıkardık. El oğlu bu “Hayır” der mi? Hem de bu kadar ikrama!!! Evet! 2-1 mağluptuk ve işler iyi gitmiyordu. Takım bocalamaya, Oğuzhan her top hamlesinde yuhalanmaya başlandı. Yedek kulübesine baktım bir şeyler çıkar mı diye? Iıı ııhhh! Baktığımızda “Bir takım daha çıkar, o da şampiyon olur” dediğimiz yedek kulübesinden eser yoktu. Bir ara üçüncü golü gördük kalemizde. Sonra VAR’a gittiler de maça ortak olur gibi olduk. Cehennem gibi geceydi vallahi. Penaltı kazandık. Topun başına geçip atışı kullanacaktık ki, Yine VAR’a gittiler. Ne VAR’mış arkadaş! Bu sefer de “Penaltıdan önce ofsayt var” dediler. O da iptal oldu iyi mi! Bizim bildiğimiz futbol bu değildi. Arsada oynadığımız top böyle değildi. Her şeyi mahvettiler. Sevdiğimiz her şeyi alıyorlar elimizden. Neyse. Bu takım ne ara bu hale geldi? Birileri bir şeyler anlatmalı. Söylenecek söz varsa eğer!

Alen Markaryan / Akşam