Kaybetmesi durumunda puan farkının 10'a çıkacağı bilinciyle sahaya çıkan Beşiktaş, ilk devre boyunca öne oynamayı sürdürdü. Pjanic’in örgütlediği hücumlarda oyunu rakip alana yığan Beşiktaş’ta Güven ile Larin’in arayışları iki önemli engelle takıldı; Hüseyin Türkmen ve Uğurcan. Bu iki oyuncunun katkıları Trabzon’u maçta tuttu. Savunma güvenliğini öne alan Trabzon’un ilk planı ise Beşiktaş’ın arka alanında boşluklar oluşturmaktı. Bakasetas’ın erken çıkmış olması Trabzon’un oyun ezberlerini ciddi anlamda sekteye uğratsa da Pjanic paslarına nazire yaparcasına karşılık veren Hamsik’in derin pasıyla Abdülkadir’le gole ulaşmayı bildiler.

70’lere doğru oyun düştü

Maçta ikinci devre de değişen bir şey yoktu. Beşiktaş yüklendikçe oyunun boyu Trabzonspor ceza sahası çevresine doğru iyice kısaldı. Bir şeyler oldu olacaktı ama en öngörülemez yerden, hatalı geri pasından buldu golü Beşiktaş. Ancak 70’lere doğru Beşiktaş oyunu düşmeye başlayınca maç iki takım için de ‘’beraberlik’’ dengesine oturdu. Maç bitimine yakın tıpkı ilk yarı sonunda olduğu gibi genç Serkan Asan ile Beşiktaş’ın arka alanında geniş bir boşluk oluşturan Trabzon gole yaklaştıysa bile bu kez olmadı!

Fark kaygısı...

Maçı ‘’10 puan fark’’ kaygısıyla kazanmaya şartlanmış Beşiktaş uzatmanın son dakikasında sabırla ve tüm oyuncularıyla gol aramaya çıkınca Trabzon’un beklediği fırsatlardan biri daha oluştu ve ikinci devrenin bu ikinci ikramını geri çevirmeyip, maçı kazandılar. Neticede maçın zorluk derecesi düşünüldüğünde Trabzonspor lig için kredi notunu yükseltirken Şampiyonlar Ligi şaşkın ve yorgunu Beşiktaş’ın stres katsayı da hayli arttı.