Dikkat edin bakın bir takımın yöneticileri ve teknik adamları galip gelemedikleri maçtan sonra zeminden, hakemden veya soğuktan bahsediyorlarsa mutlaka hatalı işler yapıyordur. Ve onun öyle olmadığını da kendileri biliyordur. Ama maalesef basındaki taraftar yandaşlarına ve seyircilerine oynuyorlardır. Yani tribüne... Dünkü maçta ilk 45 dakikada Beşiktaş'ı seyrediyoruz, inanılır gibi değil. İlk yarının pozisyonlarına bakarsak sonuç 3-1 olabilirdi Paşa lehine. Eğer ikinci yarı Beşiktaş biraz daha fazla mücadele ettiyse, bunu kaleci Ersin'e borçlu. Penaltıyı kurtardığı için... Bu sezonun belki de en kötü Beşiktaşı'ydı ilk yarıda. Onların yapmak istediği her şeyi Kasımpaşalı oyuncular yaptı. Mükemmel yardımlaşıp, araya toplar atıp, pozisyonlara girdiler. Zaten Larin'in pozisyonunda da saçma sapan kaleciye pas girişimi Kasımpaşa'dan geldi. Dün gece şu gözüktü: 'Sergen Yalçın ve Beşiktaşlı futbolcuların F.Bahçe'den 90'da yedikleri gol kimyalarını bozmuş. Bir de üstüne Sergen'in ve yöneticilerin hakemi hedef göstermeleri onu ve futbolcuları temize çıkartmış F.Bahçe maçında.'
Aslında Sergen, F.Bahçe maçında gereken değişiklikleri yapıp kazansaydı bunları yaşamayacaklardı. Futbol böyle bir olaydır. Zor zamanda puan da kaybetsen, ayağa kalkmayı bileceksin.
Bakınız Beşiktaş-F.Bahçe maçını idare eden Halil Umut Meler, bir daha Beşiktaş maçına istenmedi. Serdar Tatlı da cart diye verdi. On numara bir iş yaptı. Dün akşam da seyrettik. Allah aşkına nesi vardı yenilgide? Herkes 'yok efendim kıyak yapar' diye eleştirdi. Hakem çıkar, idare eder. Soruyorum: 'Dün akşam da yenilgiyi hakeme mi bağlayacaksınız?' Serdar Tatlı'ya da tavsiyem, 'Korkma, aynen devam et. Vurulursan cepheden vurul. Arkandan vurmak isteyen çok insan var. Ve bunlar senin camiandan.'

Kaynak: Sabah