Beşiktaş'ta Valerien İsmael ile devam edileceği kesinleşti. Bu beni endişelendirmiyor değil! 40 yıllık meslek yaşamımda Branko Stankoviç, Tudor Veselinoviç, Dorde Miliç, Jupp Derwall, Feldkamp, Mancini, Aragones, Carlos Alberto Pereira, Advocaat, Sepp Piontek, Schuster, Tigana, Del Bosque, Guus Hiddink, Şenol Güneş, Fatih Terim, Abdullah Avcı, Yılmaz Vural, Hikmet Karaman başta onlarca teknik adamı tanıma, röportaj yapma ve yakından takip etme şansı buldum. Türkiye'de ve genel olarak kariyerlerinde başarılı olanların ortak özellikleri duruma göre çözüm üretebilen pragmatik teknik adam olmalarıydı.
 

TAKTİK Mİ, TAKINTI MI!?
Pragmatik derken, sistem ya da taktiksel takıntıları olmayan, elindeki kadroya göre sistem belirlemeye çalışan, bazen rakibe göre ilkelerinden vazgeçip bir maçlığına farklı bir kimliğe bürünebilen, sorunlara anında çözüm üreten teknik adamlardan bahsediyorum.
Beşiktaş'ın yeni sezonda da birlikte çalışacağı Valerien İsmael konusunda hem yönetimi, hem camiayı sıkça uyarma sebebim de tam olarak budur. İsmael, pragmatik bir teknik adam değil. Kenardaki duruşu, maçı yaşaması, heyecanı harika şeyler ancak bir üçlü savunma takıntısı var ve vazgeçmeye niyeti yok gibi...

 

BU 'KAOS' FUTBOLU
Oynattığı sisteme tam olarak üçlü savunma demek de mümkün değil. Bir nevi kaos futbolunu tercih ediyor. Savunmada topu kaptığınızda ön tarafa atacaksınız ve orada uygulayacağınız baskıyla gol arayacaksınız; basitçe İsmael'in sistemi bu. Oysa Beşiktaş özellikle iç saha maçlarının büyük bölümünü rakip ceza sahası civarında oynuyor.
Vodafone Park'a gelen rakipler genellikle önde hızlı bir oyuncu bırakıp 8-9 kişiyle savunma yapmayı tercih ediyorlar malum.
Böyle bir manzarada siz oyunu tüm sahaya yayamaz ve seri paslaşmalar yapamazsanız rakip kale önünde karambol yaratmaktan öte gidemezsiniz. Ekstradan öne çıkardığınız bir stoper de kalabalık yapmaktan başka bir işe yaramaz.

 

SİSTEMİ KADRO BELİRLER
Üçlü sistemde savunmadaki üç stoperinizin de havadan, yerden etkili kesiciler olması şart. Aynı zamanda yeteri kadar iyi top kullanmaları da olmazsa olmaz bir koşuldur.
Beşiktaş'ın mevcut stoperleri bu tanıma uymuyor. Orta sahanızda ve özellikle kanatlarda çift yönlü, motorize oyunculara ihtiyacınız olur.
Yazık ki, Beşiktaş kadrosu yukarıda saydığım türden donanımlara sahip değil.

 

İLK DEVREYİ BİTİREMEZ
Hal böyleyken Valerien İsmaiel'in inadım inat demesi halinde Beşiktaş sezonun ilk on haftası bitmeden hoca aramaya başlar gibi geliyor bana. Benzer bir yazıyı, istatistik takıntıları olan, her maçta kalecinin ayağına şu kadar top değmeli diyen, oyuncuları istatistik bilgilere boğan Abdullah Avcı için yazmış Beşiktaş'ta göreve geldikten sonra da şiddetle eleştirmiştim.

 

AVCI'DAN DERS ALINMAMIŞ
Avcı inadım inat demiş ve sekiz maçta bir tek galibiyet alabilmişti.
Galatasaray derbisiyle birlikte "Ben de öz eleştiri yapacağım ve bundan sonra daha farklı bir Beşiktaş izleyeceğiz" diyen Avcı hatasından dönerek katı sisteminden bazı tavizler verince işleri biraz olsun düzeltmişti. Bugün Trabzonspor'da yaşadığı şampiyonlukta, Beşiktaş'taki hatalarından aldığı derslerin de büyük payı olduğunu düşünüyorum.
Tarih, ders almayanlar için tekerrürden ibarettir derler. Beşiktaş, Abdullah Avcı ile yaşadıklarından ders almamış gibi görünüyor; o zaman Valerien İsmael döneminde tarihin tekerrür etmesi beni hiç şaşırtmayacak.

Turgay DEMİR / Fotomaç