"FUTBOLU BIRAKMIŞTIM"

Zonguldak'tan Giray Hoca, Karabük'le 1. Lig'e çıkıp Vanspor'a geçti ve Vanspor'da yeni bir akdro inşaa ederken, ben de dönem itibariyle talipleri olan bir futbolcu olarak, Giray Hoca beni aradı, "Van'a gelir misin, beraber bu yola başlayabilir miyiz? Senin için de 1. Lig deneyimi, benimle beraber iyi olur diye düşündüm" dedi. Ben Vanspor'a imza attım. Gittik sezon başı hazırlığını geçirdik, kampı tamamladık. Ligin başlamasına 1 hafta kala, bonservis vardı o zaman rahmetli Şemsi Denizer çok yüksek bir meblağ yazmıştı bonservisime. Bonservisimi çözemediler. Ailem Alanya'da yaşıyordu orada, ben oradan İstanbul, İstanbul üzeri Antalya - Alanya arasını bir taksi kiralayarak eve kadar geldim. Kapının önüne geldiğimde futbolu bırakmıştım. Dedim ki olmuyor. Onun da öncesi var, önceden gelen travmalar var. 1 sene önce Ankaragücü'ne gitmişsin, yine bonservis çözülememiş. Dedim herhalde "Nasip değil, çıkamayacağız, kıramıyoruz kabuğu" Ailenin desteğinin bir sporcunun üstünde ne kadar etkili olduğunu bunca senedir çok sık dile getiren biri olarak, orada ailenin sana gösterdiği destek ve seni o kozanın içine alıp, koruyup, kollamaları ile tekrar Zonguldak'a dönüp, hayatında en iyi yapabildiğin işe tekrar dört elle sarılmak, yeniden inşaa etmeye çalışmak...

"GOLÜ ATSAM DA AYRILIK ACISI AYNI OLURDU"

Ercan Taner'in sesinden o gün, "Tümer attı, şampiyonluk geldi" sözünü duymak ister miydin? Seni hala affetmemiş Beşiktaşlıların hayatında çok büyük bir iz bırakıp, seni görmezden gelmelerini sonsuza dek engelleyebilirdin.

Olmazdı. Çünkü üstünden zaman geçtikçe daha iyi anlıyorsun. Golü atmak herkes isterdi. Bir gece önce Ümraniye'de ertesi gün şampiyonluk maçına çıkacak herkes şampiyonluk golünün içinde olmak isterdi. Ahmet Dursun aşırttığında Sergen ayağı değiştirdiğinde golü ben atmıştım aslında, ta ki Sergen'in ayağından çıkana kadar. Bu çok konuşuldu, anlatıldı. Bu soru şöyle cevaplanırsa daha doğru olur; o golü ben atsam da herhangi bir ayrılık aynı derecede acı verirdi. Sergen de ayrıldı, golü atan da ayrıldı.

"SERGEN'İN GÖLGESİNDE KALALIM"

Beşiktaş'ta oynadığın dönemde Sergen Yalçın'ın gölgesinde kaldığını düşünüyor musun?

Varsayalım ki kaldığımız gölge Sergen Yalçın gölgesi olsun... Dünyanın en önemli yeteneklerinden bir tanesinden bahsediyoruz. Gölgesinde kaldığımız Sergen Yalçın ise biz başımızla kabul ederiz, sıkıntı yok.

"ALEX, SERGEN, HAGI, TÜMER AYNI DÖNEME GELDİK"

Yorumcu Tümer Metin, sahadaki Tümer'in hakkını verir. Çünkü günümüzde böylesi kalmadı. Benim şanssızlığım, hepimiz aynı döneme denk geldik. Ben geldim Beşiktaş'a "Sergen - Tümer yan yana oynar mı?" Fenerbahçe'ye geldim, "Alex - Tümer yan yana oynar mı?" Takım arkadaşın Roberto Carlos olmuş, karşında Hagi oynuyor. Hepimiz aynı döneme denk geldik. Doğal olarak onların içinde kendine pozisyon edinme, kariyer yapabilme savaşının içinde çalıştığımız, didindiğimiz çok fazla efor sarf ettiğimiz anlar var. Kolay değildi, şimdi bu saydığımız isimlerle herhangi bir oyuncu rekabete başlarsa direkt mağlup zaten.

"NEFRET DAHA AĞIR BASTI"

Beşiktaş tribününden hak ettiğin sevgiyi gördüğüne inanıyor musun?

Evet, inanıyorum. Ancak kör öldü badem gözlü oldu. Nefret daha ağır bastı. Ben, Beşiktaş'tan Fenerbahçe'ye gittiğim günden 2-3 gün sonra Sergen, Beşiktaş'tan ayrıldı. Nereye gitti? Şekerspor'a. Her kim ki Tümer, Beşiktaş'tan Fenerbahçe'ye gitti diye tepki gösteriyor, önce kendilerine şunu sorsunlar: Ben, Şekerspor'a gitmiş olsaydım kimse tepki göstermeyecekti. Ben, Fenerbahçe'de oynamayı, ömrünmün hiçbir zamanında düşünmedim. Hiç hayal etmedim. 5 senelik süre zarfında gönülden bağlı olduğun takımla o röportajları verirken, "Bir gün Fenerbahçe'de oynarım" diye düşünmüyorsun. Kendini konumlandırdığın yer ve sana değersiz hissettirildiği dakika... Biri çıkıyor hayat gibi sana çok kıymetli hissettiriyor ve istemeye istemeye gidiyorsun. Fenerbahçe'ye gitmemden ötürü bir pişmanlığım yok, yanlış anlaşılmasın. Fenerbahçe Kulübü'ne saygısızlık etmek istemem. Bugün o şartlar altında yine giderim. Sergen'e "Dur, gitme" dediniz mi? "Sergen'i nereye yolluyorsunuz?" dediniz mi? "Sergen nasıl Şekerspor'a gider?" dediniz mi? Burası en can alıcı yeri. Feyyaz Hoca'ya da giderken demediniz. Aslında o kadar güçlü değilsiniz, o kadar gücünüz yok. O karar mercii ben bile olmuyorum, o an yönetenler oluyor.

"İNÖNÜ'DE FENERLİ OLMAK ÇOK ZOR"

Yunanistan'da Türk olmak mı daha zor, İnönü'de Fenerli olmak mı?

İnönü'de Fenerli olmak dünyanın en zor işi olabilir. Hele Beşiktaş'tan Fener'e giden biri olarak daha zor. Mustafa Doğan aynı şeyi hissetmez mesela. Ama zordu.

"BEN, GERÇEK F.BAHÇELİ OLMAK İSTEMEDİM"

Beşiktaş formasıyla Fenerbahçe'ye gol atmak mı, Fenerbahçe formasıyla Galatasaray'a gol atmak mı?

Beşiktaş formasıyla Fenerbahçe'ye gol atmak tabii ki. Fenerbahçe formasıyla Galatasaray'a gol atarsan gerçek Fenerbahçeli olursun. Ben, gerçek Fenerbahçeli olmak istemedim. Çünkü tuttuğun takım değişmez. Ben, Fenerbahçe'de oynarken de camiada tuttuğum takım biliniyordu. Beşiktaş formasıyla Fenerbahçe'ye gol atmak her zaman özeldir tabii ki.

Kaynak: Sporx