“GALİBİYETLER SERGEN YALÇIN’IN ESERİ”

Başakşehir ve Fenerbahçe galibiyetlerinde önce Sergen Yalçın’ın hakkını vermek lazım. Sergen Yalçın bu maçlara çok iyi hazırlanmış ve oyuncularını da çok iyi hazırlamış. Takım da hocanın verdiği taktiği çok iyi uyguladı. Sergen Yalçın’ı belki de ilk defa bir maçta bu kadar motive ve hareketli gördüm. Maçı adeta oyuncularıyla birlikte oynadı. Yaptığı hamlelerle de galibiyeti getirdi. Sergen Hoca futbolculuğunda da büyük maçlarda fark yaratırdı, hocalık kariyerinde de aynı şekilde devam ediyor.

“ÜÇ PUANDAN DAHA FAZLASI”

Beşiktaş için Fenerbahçe maçı birçok açıdan bir ispat maçıydı. Beşiktaş bu maçı alarak şampiyonluk yarışında ben de varım dedi. Başakşehir ve Fenerbahçe maçları kazanılmasa Beşiktaş’ın ligdeki derecesi farklı olabilirdi. Fenerbahçe maçı aynı zamanda Başakşehir galibiyetinin tesadüf olmadığını da gösterdi. Kadro kalitesi en iyi takım olarak gösterilen Fenerbahçe’yi yenen Beşiktaş takımının özgüveni de yerine geldi. Fenerbahçe maçında Beşiktaş, üç puandan çok daha fazlasını kazandı. Camiaya da birlik beraberlik, güzel bir hava geldi.

“YABANCI ALACAKSAN BÖYLESİNİ ALACAKSIN”

Beşiktaş’ta Utku, Rıdvan gibi örnekler çoğalmalı. Genç oyunculara daha da fazla şans verilmeli. Fenerbahçe maçında çok top gelmese de Utku Başakşehir maçındaki performansıyla formayı hak etti. Ersin’in cezası bitse dahi ben kalede Utku’yla devam edileceğini düşünüyorum. Kalede daha özgüvenli duruyor. Rıdvan aynı şekilde, her geçen gün oyununun daha da üzerine koyuyor. Böyle giderse Beşiktaş’ın Avrupa’ya ihraç edeceği oyunculardan biri olacaktır. Fenerbahçe maçıyla ilgili Aboubakar’a özel bir parantez açmak gerekiyor. Çok iyi oynadı, diğer maçlarda atamadığı golleri de sezonun en önemli maçına saklamış. Bildiğimiz bir oyuncu. Beşiktaş’ın şampiyon kadrosunda büyük yıldızların arasında bile başrol oynayan bir futbolcuydu. Yine Rosier çok iyi oynuyor. Hızlı, çabuk, topla iyi oynayan, hücumu destekleyen, dengeli koşular yapan bir oyuncu. Josef ve Ghezzal da katkı veriyor. Yabancı oyuncuya karşı değiliz, sırf isim olduğu için işi bitmiş oyuncuların alınmasına karşıyız. Yabancı alacaksan böylesini alacaksın.

“VAR GELDİ, HATALAR ARTTI”

Fenerbahçe maçında hakeme rağmen kazanan bir Beşiktaş seyrettik. Beşiktaş’ın bunu başarabilmesi çok güzel ama bunu her maçta yapamazsınız. Hakemler hakkında konuşmaktan yorulduk. Artık bireysel konuşmalar yerine biz hakemlerimizi eğitebiliyor muyuz, eğitimlerimiz yeterli mi bunları konuşmamız gerekiyor. Ülkemizin en tecrübeli hakemi Cüneyt Çakır. Dünya Kupası, Şampiyonlar Ligi finalleri yönetmiş hakemimiz, o bile lige gelince maç yönetemiyor. Hata olacak, gerekirse hatayla birkaç tane genç hakem kazanalım diyeceğim ama eğitimimiz bu konuda yetersiz. Ben hakemlerin kötü niyetli olduğuna inanmıyorum. Yalnız teknolojik bir destekleyici olarak getirdiğimiz VAR uygulaması hakemlerimizi tembelleştirdi. Bir de VAR’a gidince sorgulanacağını düşünen hakemlerimiz var sanıyorum. Çok bariz pozisyonlarda dahi hata yapılıyor. Başka liglerde 10-15 saniye süren VAR incelemeleri bizde dakikalar alıyor, oyun soğuyor. Çünkü hakem gördüğünü vermekte de tereddüt yaşıyor. VAR bir makine. Onu kullanan da insan olunca orada da hata ortay çıkıyor. O zaman hiç getirmeseydiniz, doğal hatalarla yolumuza devam etseydik. VAR’ın en iyi çalıştığı konu ofsayt konusu, bunun haricindeki pozisyonlarda hatalar daha da arttı. O zaman VAR niye var?

“BEŞİKTAŞ BU ÖZGÜVENLE KAZANACAKTIR”

Beşiktaş topu bırakarak, bekleyerek oynadığı maçları kazanırken kilidi açması gereken maçlarda yeterli olamadı. Kasımpaşa maçı da böyle bir maç olacak, bir de Kasımpaşa Beşiktaş’a ters gelen bir takım ancak futbolda özgüven çok şey ifade eder. Alanyaspor maçı Beşiktaş’a daha uygun bir maç gibi gözükse de Beşiktaş bu özgüvenle Kasımpaşa maçını da kazanacaktır. Bu havayı yakalamışken; devre arasına kadar minimum kayıpla gidip transfer döneminde eksikleri kapatarak şampiyonluğa koşmak, Beşiktaş için hiç de uzak bir ihtimal değil.

Doruk KOÇ / Duhuliye