İşte Uğur Meleke'nin yazısı:

1- Sergen Yalçın’ı doğru analiz etmek için geçen sezonun son 15 haftasına bakmak lazım. 15 lig maçının 10’unu iyi futbolla kazandı.

2- O takımın kalecisi Bundesliga’da. Stoperi La Liga’da. As santrforu Ligue 1’de. Ön liberosu Premier Lig’de. İki beki de Fenerbahçe 11’inde.

3- Lens’in Fenerbahçe’deki, Ljajıc’in Fiorentina’daki, Oğuzhan’ın ‘feda’ sürecindeki günleri bir daha geri dönecek mi? Ben şüpheliyim...

4- O yüzden Yalçın’ın bir an önce takımda ‘ismen var olup, cismen olmayan’ isimleri ayıklaması gerek. Ancak böyle silkelenir Beşiktaş.

Beşiktaş kadrosu, şu anda yaklaşık 67 milyon Euro’luk ederiyle ligin en değerli beşinci ekibi konumunda. Geçen sezonki as kalecisi Bundesliga’da. 1 numaralı stoperi La Liga’da. As santrforu Ligue 1’in zirve yarışında. As iki beki Fenerbahçe 11’inde. Ön liberosu da Premier Lig’de. Kabaca, geçen sezonu üçüncü bitiren takımın ana iskeletinin yarısı gitmiş. Hatta Gökhan, Caner ve Burak’ın takımdaki özgül ağırlıkları hesap edilirse, yarıdan fazla da denebilir kayıp için. Evet, Sergen Yalçın’ın da ilk 5 resmi maçtaki tercihleri tartışılabilir ama elindeki imkânlar da an itibariyle gerçekten kısıtlı.

DURAN TOPTA LiDERDi


Sergen Yalçın hikayesini doğru okuyabilmek için analize geçen sezonun son 15 haftasında oynattığı futboldan başlamak lazım. Ligin ilk yarısında daha pragmatik bir futbolu tercih eden Beşiktaş’ı yüzde 58,5 topla oynama seviyelerine çıkardı. 15 lig maçının 10’unu kazandı, hemen hepsinde oyunu domine etti. Oyun merkezini ileri taşıdığı için iki ön libero Atiba-Elneny, ligi rakip yarı sahadan en fazla topla oynayan 3 futbolcunun ikisi olarak tamamladılar (diğeri de Sosa’ydı). Tabii ki Abdullah Avcı’nın da katkısı olan 25 tane duran top golüyle de bu alanda lig lideriydi Beşiktaş.

ERSiN YETENEKLi AMA...

Bu sezon başında Gökhan Gönül-Caner Erkin kaybı zaten otomatikman duran toplarda bir gerileme. Kaleci Ersin 19 yaşında. Elbette gelecek vadediyor ama Muslera-Mert-Uğurcan’larla yarışmak zorunda. Takımda orijinal sağ bek yok, Necip’in iyi niyetini konuşuyoruz her hafta! İki bekin kaybı, geriden çıkma becerisini de köreltti. Bu hafta iki gol, geriden çıkarken yapılan pas hatalarından kaynaklandı.

JOSEF VE ABOUBAKAR ÇOK ÖNEMLi


Tabii ki Josef’in katılımı, Beşiktaş’ın geriden çıkma becerisini artırır. Dorukhan gibi çok önemli bir kozu da orijinal yerinde, 8 numarada kullanma lüksü getirir Sergen Yalçın’a. Dorukhan altı numara oynadığında daha tedirgin davranıyor doğal olarak. Aboubakar da Konya önünde sadece 45
dakikada Beşiktaş’ın ihtiyacının ne olduğunu gösterdi. Burak sonrası Larin çok statik ve renksiz kaldı en uçta. Güven de ezildi güçlü stoperlerin arasında. Aboubakar eğer sağlık açısından bir sorun yaşamazsa Beşiktaş’ın oyununu radikal biçimde değiştirebilecek kalitede. Ayrıca Rio Ave önünde bence iyi sinyaller veren Montero da acilen denenmeli savunma göbeğinde.

ESKi GÜNLER GERi GELMEYECEK

Transferin bitimine bir hafta var ve Beşiktaş’ın kadroya en azından bir sağ bekle bir kenar hücumcusu katması gerekiyor bence. Lens’in kadroda düşünülmediğinin açıklanması doğru karar. Zira Beşiktaş’ta çok fazla ‘nostalji oyuncusu’ var ama bugünkü halleri, geçmişlerinden çok uzak. Lens’in F.Bahçe’deki, N’Koudou’nun Marsilya’daki, Ljajic’in Fiorentina’daki, Oğuzhan’ın ‘Feda’ sürecindeki günleri bir daha geri dönecek mi? Ben şüpheliyim doğrusu... O yüzden Sergen Yalçın’ın bir an önce takımda ‘ismen var olup, cismen olmayan’ isimleri ayıklaması gerek. Ancak böyle silkelenip toparlanabilir Beşiktaş...