Ligin son haftasındaki yorgunluk ve hedefsizliğe bağlı bıkkınlık anlaşılır elbette. Lakin hem geleceğin inşası hem tribüne gelen onca insana ve oyuna duyulması gereken saygı gereği daha fazlası beklenirdi Beşiktaş’tan. Ancak ne yaptığını daha doğrusu ne yapacağını bilen bir takım görüntüsünden çok uzaktılar. Rakip Konya ise düşük ihtimal olsa da ikincilik hedefi ama daha çok lig boyuna oluşturdukları oyun ezberine sadık bir halde oynadı. Sakin, kararlı ve ne yapacağını bilen tarzlarını korudular. Savunurken de hücum ederken de bu çerçeveyi hiç bozmadılar. Bu basit ve işlevsel hal, oyun hızı düşük Türkiye Süper Ligi’ne yetiyor da artıyor. Onlar da bunu biliyor.

Yüklenir gibi yaptı ama...

Maçta ikinci devre Beşiktaş’ın reaksiyon göstermesi beklendiyse bile uzun süre değişen bir şey olmadı. Ve gidişat değişsin diye Larin ve N’Koudou oyundan alındı. Onlar çıkarken tribünden yansıyan protestoyu sanırım gelecek sezon için transfer planlaması yapan Beşiktaş yönetimi doğru okumuştur!.. Değişiklikler sonrası Beşiktaş yüklenir gibi yaptı ama bu sadece göstermelik olmanın ötesine geçemedi.

Yine direğe takıldı

Sezonun son maçta futbola benzer bir oyun dahi mümkün olmadı. Oyun dura dura bir hal olurken müdahaleler nedeniyle sağlık görevlileri en az futbolcular kadar yorulmuşlar denemez ama sıcak kalmış olmalılar! Öyle bir maç ki, futbolcular sahada izleyenler tribün ya da ekran karşısında “Bitse de gitsek” makamından çalıyor gibiydi. Bu sezonun direkten dönen top konusunda “uzman”ı olan Beşiktaş yine direğe takıldıktan kısa süre sonra golü bulup sezonu en azından yenilmemiş olarak kapattı.

Cem DİZDAR / Fanatik