Verdiği ve vermediği penaltı kararlarının hepsi doğru.

Onyekuru'nun pozisyonunda Necip topa vuruyor ve Onyekuru topa elini uzattıktan sonra düşüyor. Niyeti belli. Pozisyon temiz, net… Vida'nın pozisyonunda ise hem el doğal konumunda, hem de çok yakından gelen bir şut var yani tartışması bile yok.

Evet kritik pozisyonlar hakkında düşüncemizi söyledik şimdi gelelim maça… Beşiktaş gole kadar Galatasaray'a top göstermedi, bildiğin ezdi… Bu baskı sırasında kalesinde hiçbir tehlike yaşamadığının da altını çizelim. Çünkü Galatasaray 3 stoperle oynuyordu ve savunmayı beşledikleri zaman öne çıkacak oyuncuları kalmıyordu.
Nitekim öyle oldu. Ne zamana kadar derseniz, Şenol hoca garip bir kararla orta sahayı üçleyip takımın dengesini bozana kadar.

Quaresma yürüyor, Pektemek kenarda sıkıntı yaşıyor, Ljajic'i oraya çekmek daha büyük handikap yaratır ve hoca bunu yapıyor!
Neyse ki sonunda hatasını anlayıp Lens'i oyuna aldı ve takımın dengeleri yeniden kuruldu.
Vagner'i de çok geç oyuna aldığının altını çizelim.
Sonuç olarak Beşiktaş, Terim'in yanlış kadro seçimleri nedeniyle çok rahat kazanması gereken maçı ecel terleri dökerek kazandı.
Bunun da sebebi Şenol hocanın gereksiz yere korkuya kapılmasıdır.
Neyse kazanan hep haklıdır ve Şenol hoca da haklı diyerek kapatalım konuyu. Beşiktaş artık yarışın iddialı takımlarından biridir, önemli olan da budur..

Turgay Demir / Fotomaç