Beşiktaş, Denizlispor karşısında farklı galibiyet alınca, ortalık bir anda toz duman oldu. Beşiktaş sanki tarihinin ilk farklı galibiyetini almış muamelesi yapan da oldu, Sergen Yalçın’a inanılmaz methiyeler yazan da oldu, gençler ve Beşiktaş ile ilgili çok şey konuşanlarda.

Korona günlerinde bir anda gözümüzü özkaynak düzenine çevirmiş, kadroda gençleri görmeye başlamışken, her şey tamamen gençleşecek gibi bir algı başladı.

Maç ardından bu konuya değinen Sergen Yalçın;  “Beşiktaş önümüzdeki sene gençlerle oynamayacak şampiyonluğa oynayacak bir kadro olacak!” dedi.

Bu bize rahat bir nefes aldırdı. Gençlere şans tanımak lazım  başka bir şey,  gençlerle şampiyon olmak başka bir şey.

Beşiktaş'ın şampiyon olup oradan gelecek gelire ihtiyacı var.

Bu da hedef küçülterek değil hedefi büyülterek olur. Hocanın da maç sonu söylediklerinden yola çıkarsak  yönetimin işi  zor. Bu kadronun bu hedefe ulaşması için ne yapmalı? Hangi bölgelere takviye yapmalı?

Maç kurtaran bir kaleci,

Rakibin hızlı forvetlerini durdurabilecek atletik bir stoper, sol bek, orta saha, kanat ve santrafor.

Bu takviyeler yapılırsa hocanın koyduğu hedefe ulaşmak kolay olur.

Bu yönetim bunu yapabilir mi yapabilir. Erdal Torunoğlu bitmiş denen Mario Gomez’i getirdi.

Gomez gol kralı, takım da şampiyon oldu.

Başkanın konuşmasını dinleyince, hocanın konuşmasını dinlediğinde pek de aynı dil konuşulmuyor gibi görülüyor. Aradaki farkın sebebi birisi takımın başında hedefleri belli alanlarda kısıtlı diğeri ise bin türlü sıkıntı içinde boğuşan bir kulübün başında. Sayın başkanda çok ister tabi ki istenilen futbolcuları almak ama bu şu aşamada çok zor görünüyor. Camia olarak inanç ise başkan ve ekibine tam. İllaki bir yol bulunup, takviyeler yapılacak beklentisi var.

Zaman her şeyin ilacıdır, bekleyip göreceğiz.

Masis Kuyumcu