PAOK ile başlayan yeni sezonun üç resmi müsabakası sonucu futbol takımımızın gelecek ile ilgili bazı yeterlilik konusunda  ip uçları tespitlerimiz oldu.Mutlaka bu tespitler teknik heyetçe de görülmüş ve imkanlar nispetinde tedbir alacaklardır. Bir kısmımız için (özellikle yeni yetmeler) beklentiler

topun çerçevenin içerisine girmekten ibaret olurken öncelikle kulübün bekasına önem veren bizler gibi düşünenler için hem güzel futbol hem de geleceğin parlak günler olmasından yanadır.

Yönetimlerde bu hususları sağlamak için  varlardır. Gelirken her konuda bilgi sahibi olmak zorunda plan ve projelerini hazırlayıp işin bir anlamda fizibilitesini yapmak zorundadırlar. Aksi durum ‘saldım çayıra, mevlam kayıra’ deyimine uygun düşer.

Profesyonel kadrolu spor kulüplerinin eleman (futbolcu) alım satımların da bilgi, tecrübe ve liyakat, başarılı olmanın ana unsurlarıdır. Bu noktada birer kurumsal ve de sivil toplum örgütüdürler. İyi işler yapmaları , temsil ettikleri kulübün itibarını öncelikle koruyup örnek teşkil edecek çalışmalar yapmak hukukun üstünlüğü bilincinin zorunluluğunu hissetmek zorundadırlar.

Futbol işlerinin iyi gitmesi , yetenekli kadro kurmaktan geçer. Bu noktada tercih ya günü kurtarmak ya da geleceğe dönük yatırım yapmaktır .

Mevcut BJK A.Ş. yönetimi başkanı ve futbol şube sorumlusu şekil olarak vardır, taşıdıkları sorumluluğun farkında olmaksızın dernek başkanının direktifleri ile işleri yürütmektedirler. Oysa Futbol A.Ş. 1 ve 2. imzaları tüm borçlardan müteselsilen sorumluluk taşımaktadırlar. Deyimde ki gibi “Davul boyunlarındadır ama tokmak ellerine verilmemiştir”. Birkaç örnekte olduğu gibi mesela Welinton transferinde , A.Ş başkanı Torunoğulları kulübü ile görüşmüş ,anlaşmış sonrasında hiçbir yetki ve sorumluluk taşımayan Dernek başkanı ortaya çıkmış “ ben iyi pazarlıkçıyımdır “deyip fiyat kırdırdım demiştir. Bu nokta da bir yanlış vardır , o da yetki ve sorumluğu taşıyan olarak Torunoğulları taca çıkartılmıştır ve bence itibar kaybına uğratılmış ve kulübün hanesine eksi puan yazılmasına neden olmuştur. Kevin N’Koudou transferinde ki sıkıntılar  hele hele Nazım Sangare de ki gelişmeler tam anlamıyla dernek başkanının nezdinde BJK nün nevi şahsında ticari ve manevi  anlamda çok büyük bir  hasar yaratmıştır. Antalya başkanının transfer sürecinde ki gelişmeleri açıklarken takındığı tavır ve sözler bırakın  Futbol A.Ş. ve dernek başkanını bir taraftar için bile kabul edilemez ağırlıktaydı. Bir de bir TV spor programında BJK Derneği başkanı için yapılan tanımlamalara tüm camia mensuplarının tepkili olduğunu düşünüyorum. Ancak ota böceğe sert tepki gösterenlerin bu aşağılayıcı sözler karşısında cılız bir açıklama ile “Bu TV ile ilişkilerimizi askıya aldık” denilmesi sessiz kalma anlamlıdır ve  kulüp gururunu ön planda tutanların kabul edemeyeceği bir yaşanmışlıktır.Bu durumlar karşısında Futbol A.Ş. ve Dernek yönetici koltuklarını işgal edenlerin yerlerinden kıpırdamamaları çok manidar ve düşündürücüdür. Bu  yaşananları kabullenmekte ayrı bir meziyettir ve bugüne kadar bizlere Allah hiç yaşatmamıştır inşallah bundan sonrada yolumuzu şaşırmayız.

Bir konu da başarılarını göz ardı edemeyiz . O da yandaş trol hesaplarını ve bazı internet ve medya mensuplarını orta çizgiye yerleştirdikleri oyun kurucu marifetiyle hücumculara bir dolu yalan haber

pas servisi yaptırmalarıdır. Futbol A.Ş.'nin  limit ve mali sıkıntısı ortada iken sadece son bir hafta içerisinde 15 e yakın transfer haberi yaptırarak taraftarın gazını aldırma çabaları adeta sırıtmaktadır . Ama bilinmelidir ki “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar “..