Okan Buruk'un derbiye, Emre Taşdemir'in önünde Barış Alper'le başlamasının Galatasaray kadrosu içinde bir karşılığı olduğuna inanmıyorum.

Ghezzal'sız Beşiktaş'ın geçen haftaki baklava dizilişinden vazgeçip N'Koudou ile başlaması bekleniyordu.

Okan Buruk'un takımı topu mümkün olduğu kadar kanatlara taşıyacak, Güneş'in takımı ise merkezde Gedson ve Salihin dribblingleri ile geçiş oyununu kovalayacaktı. Serie A da iki kez gol kralı olmuş İcardi bu ligin üstünde bir oyuncu. 

Golde vole öncesi bekleyişi ustalığının eseri olduğu kadar, Galatasaray'ın 9 numarasına gol vuruşunda fotoğraf çektiren Beşiktaş savunmasının da zafiyeti.

Boy avantajıyla Beşiktaş'ın bir kafa golüne ya da bir kafanın getireceği asistle tabelayı değiştireceği maç öncesinin tahminleri arasındaydı. Cenk'le de golü öyle buldular.

Güneş beklerin arka arkaya sakatlıklarıyla krize girerken Buruk 46'da Rosier'in yokluğunda Kerem'i oyuna almalıydı.

Galatasaray, savunmadan çıkarken hâlâ çok sorunlu bir takım ancak hava toplarında Nelsson müthiş performans ortaya koyarken, ön tarafta da Mertens bu forma altındaki en verimli maçını oynadı.

Galatasaray, tabelanın fişini çekecek 3. golü bulamayınca elbette ki son dakikalar tansiyon yükseldi.

Dünya Kupası öncesi Galatasaray bu derbiyi ve Başakşehir maçını kazanmak zorundaydı. 1 olmadan 2 olmuyor.

Güneş ise Dünya Kupası arasını yaz başı hazırlık kampı gibi kullanacak, mutlaka takviye isteyecektir.

Derbileri ustalar kazandırır. Mauro İcardi gibi.

Bülent TİMURLENK / Sabah