Şenol Güneş'i, Ümraniye maçını kazandıktan sonra Galatasaray karşılaşmasını kaybettiği için acımasızca eleştirenler ya geçmiş günlerin buhranı içinde ya da gaflet içinde!

Valerien İsmael'in bıraktığı sıkıntılı mirasın izlerinin 10 gün içinde silineceğini düşünenlere, içine düştükleri 'sanal gerçeklikten' hayatın gerçekliğine dönmelerini tavsiye ederim!

Futbol sihirli değnekle, hokus pokusla düzeltilecek bir oyun değil. Emekle, çalışmayla, zamanla, zekayla şekillenecek dört boyutlu bir sistem. Şenol Güneş'in, Beşiktaş'ın üzerindeki karabulutları dağıtacağına inanıyorum. Ancak bunun için Adriano gibi bir sol beke, Rosier'in eski günlerine dönmesine, Josef'le sözleşme yenilenmesine, belki de üst düzey bir stopere ihtiyaç var.

Şenol Güneş çözüm için arayışta ve dün akşam Serik Belediyespor karşısına Necip, Welinton ve Montero geri üçlüsüyle birlikte 3-4-3 sistemiyle çıktı. Serik Belediye maçında uzun aradan sonra Atiba'yı görünce 'Neredesin Kaptan!' diyesim geldi.

Dele Alli'nin yüksek hırsı kadar, geriden oyun kurarak hücumu desteklemesi de gözlerden kaçmadı. Forvette Muleka'nın verimli oyunu kadar Kerem Atakan'ın 3-0 biten ilk yarıdaki öz güvenli duruşu ve topla ilişkisi de fark edildi. Süre almaya hazır gibiydi. 

İkinci yarı skorun da etkisiyle takım oyunundan daha bireysel oyuna dönüldü. Ziraat Türkiye Kupası mücadelesi, Güneş'in derbide 11'de oynatmadığı oyuncuları görmek için iyi bir idman maçıydı.

Fatih DOĞAN / Sabah