İşte ikilinin açıklamaları:

Uğur Karakullukçu: Belki de bu sezonun en kritik, en önemli maçlarından biri. Tarihi bir maça sahne oldu, yıllarca unutulmayacak bir mücadele. Beşiktaş'ın Kadıköy'deki zaferlerinin birçoğu hakikaten böyle iz bırakan zaferler ama hepsiyle yarışacak, hepsinden belki daha da acayip performanslar. Skordan da öte psikolojik olarak kıran, Beşiktaş'ın kendi üstünlüğünü ilan ettiği, Fenerbahçe'yi de psikolojik olarak zor duruma düşürdüğü bir maç oldu. Balçova Yaşamspor'a karşı 1-0 geriye düş, 10 kişi kal, bir de penaltı olsun, oradan dönüp 4-2 yap, büyük galibiyettir. Alt küme takımına bile 10 kişi kalsam bunun yadsınabilecek bir tarafı yok. Bunu Fenerbahçe deplasmanında yapıyorsan ki Fenerbahçe çok çok uzun süredir kaybetmeyen bir takım. Ligde kaybetmeyen bir takım, ona karşı 1-0 geriye düşüyorsunuz, on kişiyle maçı çok net bir şekilde alıyorsun. Belki 4-2 yansıtmıyor bile olabilir. 5-2, 5-1 falan, daha vurucu bir skor olabilirdi. Redmond'un pozisyonu, Aboubakar'ın iki tane ayağına doladığı, muazzam bir maçtı. Goller dışında üç net gol pozisyonu daha var Beşiktaş'ın. Bu bir teknik direktör zaferi, Şenol Güneş'in şovu. Bunu Nagelsmann falan yapsa bir hafta konuşulur Avrupa'da. Orta sahadan başlayacak olursak Amir - Salih - Gedson bile ofansif düşünce, 6 numarada eknik bir oyuncu oynatıyorsun. Redmond ve Maxim girdikten sonra 6 numara oynayan Salih bile Anadolu takımında 10 numara oynayabilecek bir oyuncu, inanılmaz. Orta sahada iki buçu hücumcu oyuncuyla tutunup, bi de üstünlük kurmak, bir daha düşünsem emin olamam. Net üstünlük var, paramparça ettiler orta sahayı, bir yandan da on kişisiniz. Ben bunu hayal etmenin bile bayağı özgün bir fikir olduğunu düşünüyorum. Radikalin radikali bir fikir ve bunu çatır çatır işletmek daha da acayip. Dediğim gibi Tuchel Nagelsmann yapsa Avrupa'da 20-30 dakikalık analizler çıkarılabilecek bir aksiyonu bizler derbi seviyesinde izledik, üstelik bu adamlar on kişiyle 1-0'dan 4-1'e getirdi maçı."

Mustafa Demirtaş: "Ben özellikle ikinci 45'i tekrardan izlemek istiyorum, çok fırsatım olmadı. Pancu'lu maçtan daha acayip bir şey mi başardı Beşiktaş? Bence öyle... Hala Pancu'lu maçı ayrı yere koyan Beşiktaşlıları da anlarım ama çok özel bir galibiyet oldu Beşiktaş açısından. Bir teknik direktr cesaret gösteriyorsa o cesareti futbolcular da alır diye bir klişe var ya, doğru bir klişedir o. Metin Hoca, "Fatih Hoca bizim kabuğumuzu kırdı, ilk 'yeter artık beklediğimiz, biraz da biz atmaya gidelim' lafını ben Fatih Hoca'da duydum" demişti. Teknik direktör düşüncesi sahanın direkt karşılığıdır. Şenol Güneş oyuncularına şöyle bir mesaj verdi: İkinci penaltı kaçtı, eksiksin, Cenk Tosun'u almıyor mesela. Normalde çok tempolu olmayan Cenk Tosun'u alır, bir stoper eklersin, devam edersin. Gedson'u aldı, Redmond'a inanılmaz bir rol verdi, hem sağ iç hem sağ kanat gibi. Derbinin golünü attı. Çok özel bir gol, derbilerde gördüğüm en güzel gollerden biriydi kişisel beceri olarak da. Aboubakar'a katılıyorum, ayakkabısını sildi Redmond'un. 

Uğur Karakullukçu: "Katılıyorum. Haftanın, ayın, yılın golü. Messi atsa sırıtmaz, Messi için bile özel bir gol. Bunu Heung-Min Son atınca Sonaldo falan dediler adama, lakap taktılar. Bir de eksiksin. Savunmacılar direkt Redmond'u durdurmak için geliyor. Üç tane net çalım ve Altay sadece oraya vurursan o golü yiyebilir. Altay iyi atlıyor aslında, herhangi bir hatası yok golde. Öyle güzel bir gol. Ceza sahası dışından şut atılıyor ve kaleci bunun farkındaysa bu yüzde 98 kaleci hatası olur ama burada 60-65 metre driplingten sonra yan ağlara vurmuş bir adam var. Akıl tutulması, absürt bir şey. 3 asist 1 gol ve bunları bir maça sığdırması, derbiye sığdırması, kabul edilebilir bir şey değil...

Duhuliye.com