PSV, rakibi Sevilla’nın kalecisi Dmitrovic’e saldıran taraftarına 40 yıl futbol maçlarından men cezası verdi. İşte Avrupa ile aramızdaki o büyük fark. Bizim futbolumuzun yetkilileri ise forma renklerine göre ya da kim daha çok bağırırsa ona göre karar vermeyi sürdürüyor. Josef’e yapılan haksızlığı anımsayın. Futbolcu arkadaşlarına ve hakemlere saldırmak için gelen rakip takım taraftarını kibarca saha dışına çıkaran Josef’i ödüllendirmek yerine bizim TFF’miz kırmızı kartla cezalandırmıştı.

Ardından Josef’in kalbi öylesine kırıldı ki ülkemizi terk etti. Ama bizde hiçbir hatalı karardan ders çıkarılmıyor. Tersine saha içi ve saha dışı haksız kararlar artarak devam ediyor. Son haksız olay büyük deprem felaketi sonrası Gaziantep ve Hatay’ın ligden çekilmesiyle TFF’nin acilen aldığı karar.

Oysa Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktu; UEFA Şampiyonlar Ligi talimatına göre ligden çekilen takımların tüm puanları silinir yani tüm maçları yok sayılır. Ya da daha önce bizde Adanaspor’a uygulandığı gibi oynanan ve oynanmayan tüm maçlarına 3-0 mağlubiyet verilir.

Bugünün TFF’si bu 2 takımın bugüne kadar oynadığı maçların sonuçlarını sayıyor ama bundan sonraki maçların rakiplerini 3-0 galibiyetle ödüllendiriyor. Büyük haksızlık. Kimisi bu takımlarla 2. maçını da oynamış, kimisi ilk maçlarını deplasmanda oynamış ve puan kaybetmiş. Şimdi bu 2 takımla maçları olanlara 3-0 galibiyet yazılacak. Tabloya baktığımızda TFF’nin bu haksız kararının en başta G.Saray ve F.Bahçe’ye yaradığını görüyoruz.

Demek ki TFF için sadece bu 2 takımın tepkisi önemli. Baksanıza bu kararla 5 puan kaybı olacak Beşiktaş’ın Başkanı Ahmet Nur Çebi haksızlığı dile getirdiğinde onu sanki haksız yere puan isteyen deprem felaketi sırasında puan hesabı yapan insan durumuna nasıl da sokuverdiler.

Adaletsizliğe karşı konuşmak yasak mı? Üstelik maç iyi gitmiyor diye maçın devre arasında kulüp açıklaması yapanlar bile var bu ülkede. Ama hiçbir yerde görülmemiş bu garip TFF kararına itiraz etmek haksız puan istemek oluyor öyle mi?

Bazı şeyleri değiştiremiyor olmamız bizim haksız olduğumuzu göstermez. “Yaptım oldu” anlayışının doğru olduğunu ise hiç göstermez.

Gülengül ALTINSAY / Cumhuriyet