Başakşehir maçında çok iyi bir ilk yarı oynadı takım. Karşı tarafın tempoyu yükseltememesinin yada başka bir deyişle buna izin vermememizin bunda payı çok. Çünkü tempo, bizim takıma bu fizik gücü ve kondisyon ile çok cazip bir kelime değil. İkinci yarının tamamında bunu gördük zaten, öyle ki son 5 dakika dayak mı yedik gol mü yedik belli olmadı. Antep maçından sonra hocanın istifa etmesini, takıma yeni bir enerji gelmesini düşünenlerdendim. Ama artık bu konu bitti..Bu camia bir başkan ve yönetimi tarafından yönetiliyor ve onların ortak kararı Sergen hoca ile devam etmekten yana. Bize dışardan sadece destek atmak düşer bundan sonrası için. Tabi onun da bazı noktaları görmesini diliyoruz. Mesela sol bek konusu. N'Sakala bu takımın oyuncusu değil dedik. Elimizde elmas var onu kullanmamak futbola ihanettir dedik, dün artık sanırım korku filmi son buldu. Rıdvan o bölgenin ilk tercihidir ve onun olmadığı zamanlarda Montero oynar. Welinton konusunda hocaya yapılan eleştirilere hala katılmıyorum, ortalama ve hafif üstünde bir stoper olduğunu düşünüyorum. Son yıllara dönüp baktığımızda Pepe ve Marcelo hariç tüm stoperlerden azı yoktur bana göre.

Hocanın bir konuda daha hakkını vermek gerekiyor sanırım. O da kadroda oynattığı oyuncuların oynatmadıklarına göre güç üstünlüğü. Belli ki hocanın ilk kriteri bu. Dün oyuna giren ve bir çoğumuzun belki de ilk 11'inde olan Adem, N'Koudou ve Töre’nin takımı 10 kişilik rakip karşısında nasıl da aciz durumlara düşürdüğünü görmezden gelemeyiz. Yani Larin neden sol açık oynuyor diyenlere (başta ben) "kardeşim ötekilerin koşacak hali mi var"ı gösterdi Başakşehir maçı. Attığı golün sol açık oynamak ile alakası olmasa da o tarafa bir dinamizm kattığı ve bu geçiş döneminde skora katkı yaparak da idare ettiğini görüyoruz Kanadalının. Futbolun gerçekleri içersinde topyekün temposunu bulmuş bir kadroda hele de sol açık oynar mı tabi de hayır. Dünün korkunç ikinci yarısının belki de tek olumlu tarafı Aboubakar'ın yavaş yavaş oluşunun sinyallerini vermesiydi. Tipik merkez santrfor hamleleri gösterdi ki bu takımın en önemli ihtiyaçlarından biri en önde oynayanın takıma bu katkıyı vermesi. Kaleci Utku çok iyi başladı, inşallah 2-3 maç daha böyle oynar. Necip, Montero, Josef çok iyi oynayanlardandılar. Ghezzal için dünkü oyun ortalama, belki de altı idi. Ağır oynadığını düşünüyorum. Mensah için ise hala deplasman oyuncusu izlenimim geçmiş değil. İkinci goldeki gibi açık alanlarda çok katkı yapacak. Evet takımın toparlanması için, özgüvenini kazanması için böyle galibiyetlere ihtiyacı var. Şimdi çok önemli bir deplasmana gidiyoruz ki bizim için dönüm noktası. Yani bu seneki rolümüzü belli edecek. Kaybedersek kah parlayan, ilginç galibiyetler alan, kah içerde dışarda kimseye acımadan yenilen bir takım mı olacağız yoksa Nisanlara, Mayıslara umutla mı gireceğiz? Ha ligin çok başı, hiç önemli değil, daha çok puan var alınacak diyenlere saygı duymakla beraber, motivasyon olarak çok geriye atar olası bir mağlubiyet. Karşımızda devrelerin ilk 15 dakikalarını çok tempolu oynayan ve önde rakibi döndürmeden oynamaya çalışan bir takım göreceğiz. Dün muhteşem oynasa da Atiba, pozisyonuna uygun olmayan top tekniği ile Larin bu ani baskı karşısında kolay top kayıpları yapma potansiyeli olan ilk 2 oyuncu bence. Tabi Aboubakar'ın da gelen topları öldürme ve oyuna sokma anlamında doğru bir günü olduğuna da duacı olmamız lazım. Aslında Başakşehir maçından sonra daha yumuşak 1-2 rakip ile oynasak belki çok daha hazır bir takım haline gelecektik ama fikstürün cilvesi, çok sert bir dönemden geçiyoruz. İnşallah herşey yolunda gider, kenardaki potansiyelli oyuncularımızın sürpriz katkısını alırız.

Bütün bunlar ve daha da fazlası aklımda idi dünden beri. Ama hayat çok acımasız ve nereden ne geleceğini hiç hesaplamak mümkün değil. Bazen herşeyin boş ve koskoca bir oyundan ibaret olduunu düşünüyor insan. Tıpkı bugün gibi. Tam da galibiyet almışız, keyifle yazayım diye oturdum ki tribün emekçilerinden sevgili Hasan Köksel’i , Hasan abimizi kaybettiğimizi öğrendim. Tertemiz kalbi, hoş sohbeti ile tam bir camia insanı idi. Kendisi ile Kapalı'da maç seyretmek büyük keyif idi. Hatta onunla uzak statlarda da maç seyretme şansına, daha çok sohbet etme imkanına sahip oldum ki çok kıvançlıyım. İnsanı rahatlatan naif kişiliği ve kahkahalarını hiç bir zaman unutmayacağım. Uzun zamandır görüşemiyor, konuşamıyorduk. Çok ağır geldi bu haber..Toprağın bol mekanın cennet olsun Kara Kartal abim..

Ailesine, tüm sevenlerine ve camiamıza baş sağlığı dilerim.

Bülent Bilirgen / Duhuliye