Beşiktaş, Konya’da maça öylesine büyük bir kaleci hatasıyla başladı ki, kaleci Mert ayağının altından kaçırdığı topla 58. saniyede takımını 1-0 geri düşürdü. Adeta bir kamera şakası gibiydi. Şenol Güneş ise maça başlangıç planında büyük bir değişiklik yaparak Saiss’i Josef’in yanına 6 numaraya konumlandırırken Wellinton ile Tayyip Talha’yı stoper tandeminde kullandı. Acaba Güneş 3’lü mü oynayacak diye düşünürken Saiss’i orta sahada görmek sanırım en başta Faslı stoper için büyük bir sürprizdi. Mert’e geri pası veren Rosier de sanki golde en büyük hatayı kendi yapmış gibi bir ruh haline büründü. Zira Fransız sağ bek maçın içine bir türlü giremedi. Beşiktaş’ın sahada en çalışkan ismi yine Gedson Fernandes’ti. Konya deplasmanında bir an olsun geri adım atmadı, top kazandı sahanın yerinde arı gibi çalıştı. Güneş’in ligin ikinci yarısında sahada bir tane Gedson’a ihtiyacı var.

Cenk’e partner gerek

Cenk Tosun, Weghorst’tan sonra hücumun sorumluluğunu almak için çok çaba sarf ediyor. Bazen eforunu boşa harcıyor, bazen yoğrulup toptan fazla uzak kalıyor ama fırsat geldiğinde hâlâ ilk günkü heyecanla değerlendiriyor. Cenk, iyi bir forvet. Hücumun her bölgesine uygun davranabiliyor. Ona sahada iyi bir partner gerek. Sanırım Cenk, Aboubakar gibi patlayıcı gücü yüksek bir santrforla partner olmayı Weghorst’a tercih eder.

Dele Alli futbolu bırakmamış gibi davranıyor, bedeni sahada ama ruhu çoktan sahaları terk etmiş. Futbol, Dele’yi bırakmış haberi yok. Son pozisyonda Nkodou’nun dibine kadar sokulup olmayacak pas istedi ama Nkodou risk alarak zoru denedi ezbere bir pasla ceza sahasına topu gönderdi. Dele Alli’ye verse basit olanı yapacak muhtemelen top rakibe geçecekken bu riskli pasın ardından Souza topu son dakikada ağlara göndererek Beşiktaş’a hayat öpücüğü verdi.