Türkiye'de hem medya hem de camiaların genelde tabelaya bakarak yorum yapması eleştirilir. Valerien Ismael ile Beşiktaş ilişkisinde ters bir durum var. Tabela iyi gösterse de Fransız teknik adama yönelik genelde olumlu bir bakış yok. Daha doğrusu takımı şampiyon yapacağına inanılmıyor.
Aslında Jorge Jesus hariç diğer üç büyüğün de hocasının taraftarına bu sezon için henüz güven verdiği söylenemez. 38 yıl sonra Trabzonspor'u şampiyon yapan Abdullah Avcı'ya dahi kuşkuyla bakılır oldu.

Beşiktaş tarihinde ilk defa bir teknik direktör hazırlık maçına (Sampdoria) "kader maçı" denilerek çıktı! O gün neyse ki takım iyi oynadı da Valerien sezona giriş yapabildi! Yönetimin de hocaya duyulan güvensizliği bertaraf etme adına iki defa "Arkasındayız" diyerek, açıklama yapması da bu toprakların kültürel zekâ kodu nedeniyle olumsuz algılandı. Geçmiş deneyimler bu tür açıklamaların ardından hocaların gittiğini işaret ettiği için...

Valerien Ismael şu nedenlerle tartışılıyor:

1-Ismael'in özellikle Fenerbahçe maçına kadarki dönemde yaptığı oyuncu değişikliklerinin takımı olumsuz etkilemesi
2-Futbolcularla iletişiminin iyi olmadığı yönünde çıkartılan haberler
3-Forma şansı bulamayan veya az bulanlar üzerinden üretilen haberler
4-Yerli teknik direktörlerin lobileri
5-Yönetimin sosyal medyayı doğru yönetememesi
6-Kulübün iletişim politikasının felaket olması


Bakın Beşiktaş'ta resmi ve gayriresmi 4 iletişimci var. Ama ortada kulübün bir iletişim politikası yok. Kulübün iletişimcileri kamuoyunu yönlendirmek bir yana, köşe yazılarıyla bizzat teknik direktörlerini tartışma konusu yapıyor! İnanılır gibi bir durum değil bu. Yeni bir iletişim müdürü atandı ama bugüne kadar medya mensuplarıyla resmi şekilde herhangi bir temas yapmış değil. Arka planda bir takım reformlar yürütüyorsa, bilemem.


Diğer yandan Valerien Ismael'in en büyük savunması iyi skorlar almak olacak. Kazandığı sürece güçlü olacak. Onun dışında ne başkanın, ne iletişim politikasının ona bir yardımı dokunmayacak.
Ismael, geçen sezonun son 8 haftasında uygulamaya çalıştığı sistemi bu sezona taşıyamadı. Takım yapısı buna mecbur bırakmış olabilir ancak yeniden bir gözden geçirme yapması şart.
Önde baskı tamam ama yine de takımın çok koşanı Weghorst olmamalı. Takımın, ikinci devrelerin son bölümündeki düşüşe çare bulması lazım. Bu takımın orta sahayı uzun paslarla geçen bir hüviyetten set oyununa geçme ihtimali var mı? Bu kadro bunu oynayabilir mi? Bunu artık masaya koyması gerekir. Muleka'yı kanatta kullanmasının sonuç vermediğini gördüğü halde, bunda ısrar etmesi yanlış. Takımda süre almayanları da mutlu etmesini bilmeli. Gerekiyorsa teknik heyetine "iyi adamı" oynayacak bir isim almalı. Mesela Şenol Güneş'in 2 şahane şampiyonluğunda bu rolü Tamer Tuna üstlenmişti. Tuna ile yeniden neden olmasın? Düşünmekte fayda var.

Duhuliye.com