Sanırsın Şenol Güneş, Beşiktaş’ın alt yapısından yetişmiş ve profesyonel oyunculuk döneminde de siyah-beyazlı ekibe sayısız kupalar kazandırmış bir isim. Ve sanırsın ki Metin-Ali-Feyyaz döneminin başarılı file bekçisi!

Maç bittiğinde sosyal medyaya üstünkörü göz atıverdim, aman tanrım bu nasıl Şenol Güneş aşkıdır, bu ne bitmez özlemdir, ne tutkudur? Sanırsın Şenol Güneş, Beşiktaş’ın alt yapısından yetişmiş ve profesyonel oyunculuk döneminde de siyah-beyazlı ekibe sayısız kupalar kazandırmış bir isim.

Ve sanırsın ki Metin-Ali-Feyyaz döneminin başarılı file bekçisi! Sanki futbol federasyonu daha fazla ödediği için Beşiktaş’ı bırakıp ulusal takımın başına geçen bir başkasıydı! Başarısız ve kısa ulusal takım macerasının ardından dolanıp durdu önce Trabzonspor, ardından Beşiktaş’ın camiası çevresinde… Beşiktaş’a geleceği ise öylesine belirgindi ki bu nedenle de 7 Ağustos’ta T24’de şunu yazmıştım; “Valérien Ismaël kaçıncı haftada gönderilir ve 'Trabzon Dayanışması' ile Şenol Güneş göreve başlar?” 

Bir kez daha Beşiktaş’ın başına geçmesi hiç sürpriz olmadı, benim açımdan şaşırtıcı olan Beşiktaş yandaşının anlayamadığım ‘Şenol Güneş tutkusu!’

Beyler ve hanımlar Şenol Güneş gün gelir gider daha fazla ödeyen kulübün takımını çalıştırır, ev düzeni İstanbul’un Anadolu Yakası’nda olduğu için de Beşiktaş ayrıca tercih nedenidir. Bu arada Süleyman Seba döneminin bir eski yöneticisinin yorumu da “Şenol Güneş şimdi Beşiktaş Kulübü’nün başkanı oldu” şeklindedir. Hayırlı ve uğurlu olsun Beşiktaş’a ve de Şenol Güneş’e kucak açan Beşiktaş yandaşına… 

Ancak 5-2’lik Ümraniyespor yengisi Beşiktaş’taki olumsuzlukları unutturmaz.

Öncelikle kadrosu sınırlı ve sıradan oyunculardan oluşan rakibe 5 gol atmak Beşiktaş’ın iyi oynadığının göstergesi olamaz. Cenk Tosun ile Wout Weghorst’ın 2’şer gol atması da Beşiktaş’ın gol sorunun çözüldüğü anlamı taşımaz. Beşiktaş vasat futbol ile güçsüz ama oyundan düşmeyen rakibini yendi ve geceyi 3 puanla kapadı olan biten bundan ibaret. Ha bir de kaleyi bulan ilk şutun gol olması tabii… Ancak şunu da ifade etmek gerekir, bu takımı oluşturan ve transferde seçimleri yapan Şenol Güneş değil. Olası başarısızlıkta kimse Şenol Güneş’i suçlayamaz ‘her şeyi bilen’ yönetim dururken…

Beşiktaş’ın sorunları belirgin. Kaleci, kanatlar, orta alan ve savunma. Geriye ne kaldı? Kanatlar yeniden nasıl işlerlik kazanacak? Orta alanda Dell Alli sorunu nasıl çözümlenecek? Şenol Güneş, İngiliz futbolcuyu ‘doğru’ oynaması için ikna edebilecek mi? Salih Uçan ile nereye kadar devam edilecek? Gelen ilk topu içeri alan kalecilerle sezon nasıl tamamlanacak?  Beşiktaş’ın kanatlarında kimler görev yapacak?

Dün  gece atılan 5 yenilen 2 gole karşın gördük ki ‘dağınık’ oyun devam etmekte. Bunun nedeni sahadaki diziliş ya da bir başka anlatımla 4-3-2-1 ya da 4-4-2 veya 3-5-2 değil… Oyuncuların isteksizlikleri ve yeterli kondisyona sahip olmamaları. (Wout Weghorst dışında) Örnek; Her hafta kötü oyununun üzerine olumsuz eklemeler yapan Josef de Souza

Savunmanın önündeki adam kötü, onun önündeki iki adamdan biri çabalamaya başladı diğerinin ise yetisi sınırlı. Ve dün gece bir şey daha dikkatimizi çekti Gedson Fernandes geldiği günden bu yana ilk kez kendisinden beklendiği gibi oynadı. Teknik direktör değişimi kimi zaman işe yarar kimi zaman da beklenen gerçekleşmez.

Beşiktaş daha kötüye gitmez Şenol Güneş takımı toparlar ve futbolculardan daha fazla verim alır, bunu tartışmak bile yanış olur. Zaten daha kötüye giderse bu kez teknik direktör değil kökünden yönetim değişir!

Asena ÖZKAN / T24