İkilinin açıklamaları şöyle:

Reha Kapsal;

Böyle oyunda ne yapıyorsun? Taraftarı da oyun içine alıyorsun, o enerjiyi veriyorsun, bu kadar geri yaslanmıyorsun, gol yediğin zaman yalnız rakip oyuncuyu ortak etmiyorsun, tribünleri de ortak ediyorsun onun için Trabzonspor’un açısından bir puanın kötü olduğunu düşünmüyorum. Oyun genelinde Valerien Ismael iki santraforlu oyunu daha önce tercih etseydi maçın başında bu tercihleri yapsaydı, daha esnek, daha derinlemesine, oyunda rakamlardan hariç prensipleri oturtsaydı Beşiktaş takımında o zaman iki, üç orta sahaymış, ikiliymiş, üçlüymüş, santraforda kimin oynadığı önemsiz olurdu. Farklı bir Beşiktaş görürdük.

Premier Lig’den aldığın oyuncuların performans yaşı geçmiş değil, bu sekiz oyuncunun yaşı geçmiş değil. Performans yaşı iyi olan oyuncular. Valerien İsmael, anahtar onda. Ne yapacak? Beşiktaş’ı kilitleyecek, şampiyonluk yarışı için geriye kapıyı açmayacak. Kapıyı doğru bir şekilde anahtarla açarsa Beşiktaş çok iyi kadrosu ile iyi yerlere gidebilir. 

Gökhan Keskin;

Bir teknik adamın, bir futbol takımıyla yani kendi sahip olduğu takımıyla beraber nefes alıp vermesi, takıma elinin değmesi lazım, onu hissettirmen lazım. Ben sezon başından beri elinin değdiğini düşünmüyorum, yani bir maç kazandığı zaman sanki dünyalar onun gibi…

Maç sonunda kendisine sorulmuş  “İstifa seslerini duydunuz mu?” “Ben Türkçe bilmiyorum, futbol konuşalım” demiş. Futbolu konuşman gereken yer sahanın içi, takımına dokunacaksın işte; doğru oyuncularla oynayacaksın, doğru hamleler yapacaksın, bunları sen yapacaksın, başka bir şey değil futbolu konuşman gereken yer. Zaten bunun için sen oradasın, yaptığın hamlelere bakıyorsun herkes şaşırıyor. İlk defa ben şunu gördüm Türkiye’de; herhalde iki tane ayrı maçta taraftar oyuna etki ediyor, oyuncu değişikliğini konuşuyor ve sen onun üzerinden aynı oyuncularla değişiklik yapıyorsun ve değişiklikle takım kurtarıyorsun.

Duhuliye.com