Ligin ilk 12 haftasında Galatasaray %58’le topla oynamış, maç başına 19 şut atmış, rakip ceza alanında ortalama 32,5 kez topla buluşmuş ve tüm bu kategorilerde Beşiktaş’a ciddi bir farkla üstünlük kurmuştu. Ancak siyah beyazlıların Galatasaray’dan üstün olduğu bir kategori vardı ki, kalan tüm istatistikleri anlamsızlaştırıyordu: Gol... Beşiktaş Galatasaray’dan daha az topla oynayarak, daha az şut atarak, daha düşük gol beklentisi yaratarak rakip ağları 11 kez fazla sarsmıştı. Galatasaray’ın sorunu netti: Verimlilik. Topu üç direk arasına dürtememek. Gol...

ÇABALAR BU KEZ ANLAMLI HALE GELDi

Dün Galatasaray, ligdeki ilk 11 maçının büyük çoğunluğunda olduğu gibi topla daha fazla oynadı, daha fazla şut attı, daha fazla gol beklentisi yarattı. Ama bu kez o 11 maçtan farklı bir faktör vardı sahada. O faktörün adı da formda bir İcardi idi. İki harika gol attı. Bir kez de direğe takıldı. Ve takımının sezonun genelinde gösterdiği olumlu çabayı anlamlı hale getirdi Arjantinli. Tabii ki Galatasaray için sezonun kırılma maçı sayılabilecek bu önemli galibiyetin kazanılmasında İcardi’ye doğru yardımı yapan Mertens, Oliveira ve Barış’ın performanslarının da altını çizmek gerek.

ÜMRANiYE MAÇINDA ÇOK FARKLIYDI

Beşiktaş’sa Güneş’in görevdeki ilk maçına nazaran daha resesifti. Daha çekinik bir görüntü sergiledi, daha fazla uzun top tercih etti ve ön tarafta daha az kalabalıklaştı. Ümraniye maçında Güneş’in yarattığı en önemli fark, Weghorst-Cenk ve Alli’nin birbirlerine çok daha yakın oynamaları idi. Böylece Hollandalı’nın indirdiği toplar, yarattığı koridorlar anlam kazanmış, Beşiktaş üçüncü bölgede büyük takım davranışı göstermişti.

N’KOUDOU ÇALIMLARINA MAHKÛM 

Dün ikinci-üçüncü bölge daha kopuktu, Cenk ve N’Koudou daha uzaktılar Weghorst’a. İsmael dönemindeki N’Koudou çalımlarına mahkum oyuna döndüler çoğunlukla. Galatasaray oyun farkıyla haklı bir galibiyetle ayrıldı dün.

Uğur MELEKE / Hürriyet