Beşiktaş'ın hocası Valerien İsmael galiba hoca falan değil. Yönetimin emirlerini uygulayan ve takımını sabote eden bir şahıs.

Neden mi? Yönetim emretti, 'kaleci Ersin sözleşme imzalamıyor, oynatma' dediler. 'Emredersiniz' dedi.

Ersin sözleşmeyi imzaladı, 'oynatabilirsin' dediler, Valerien yine 'emredersiniz' dedi. Hem Ersin'i kaybetti hem de belki takımı.

Takım oynamıyor, Başakşehir maçında da oynamamıştı dün de oynamadı. 

Pas kayıpları, özellikle Josef ve Fernandes'in hücuma hiç destek verememeleri, bütün ofansif organizasyonu temelden sarstı. 

Bir de Muleka ve N'Koudou'nun hiçbir şey üretememeleri, Weghorst'u çırpınan bir tavuğa çevirdi. Pas istiyor alamıyor, orta istiyor alamıyor, zaten vücut koordinasyonu çok iyi değil. Topla bir şeyler yapmaya kalkıyor onu da beceremiyor.

Beşiktaş, maça İstanbul kalecisi Jensen'in bilgisizliği nedeniyle öne geçerek başladı. Hakem çift vuruş vermiş, N'Koudou kaleye vurmuş, bırak gol olsun. Topa atladı, temas etti ve top kaleye girdi. Ardından da İstanbul güzel bir gol attı.

Emir Kaan'ın sert şutu, direkten dönüp Ersin'e çarpıp gol oldu. Maçta Beşiktaş adına tek güzel hareket Weghorst'un attığı gol.

Golün mimarı Masuaku. İçeri girdi rakiplerini geçip N'Koudou'ya bıraktı o da Weghorst'a çıkardı ve gol geldi. Beşiktaş adına yapılmış yegane olumlu iş.

2. yarı maçın hakimi İstanbulspor. Art arda çok tehlikeli frikikler kazandılar. Sonuncusunda da Ali Yaşar çok iyi vurdu. O mu çok iyi vurdu yoksa kaleci Ersin mi topu görmeyip çakılıp mı kaldı! Ersin'in ciddi hatası var.

Hakem, suratına bakıldığında kendine güvensiz ve ürkek duruyor. Bu büyük handikap.

Beşiktaş'ın kazandığı ilk goldeki frikik öncesi Weghorst ofsayttı. Maalesef VAR'ın müdahale hakkı yok. Bir çok kafa topunda yanlış düdükler çaldı ama en önemli kusuru olumsuz vücut dili.

Ahmet ÇAKAR / Sabah