Müslüm Gülhan: Beşiktaş hâlâ sezon başında yaptığı hazırlıklarla beraber bugüne kadar hangi set üzerinden ya da hangi taktiksel bütünsellik üzerinden oynayacağını kimse kestiremiyor. Hoca da buna göre bir bütünlük sağlamış değil ve onunla ilgili herkeste bir kaygı vardı. Valerien Ismael’in oyuncuları nasıl motive edeceği ve nasıl bir 90 dakika çıkaracağına dair bir kaygı.

Eyüp Yardımcı: Valerien Ismael’e karşı bu bilinmezlik, sistem, kadro... Burada yönetimin de, başında bulunan sayın Ceyhun Kazancı’nın da bir etkisi olabilir mi? Şöyle söyleyeyim, mesela Jorge Jesus bu konuda daha rahat.

Müslüm Gülhan: Jorge Jesus’un donanımlarıyla, Valerien Ismael’in donanımları arasında büyük fark var çünkü Jesus bütün profilini tamamlamış bir teknik direktör, buraya öyle geldi, yıllar da bunu gösterdi zaten. Hem yetiştirici, hem yarışmacı bir formata sahip Portekiz futbolu, ekol yapısı bunu gerektiriyor ve o yapıdan yetişmiş bir teknik direktör. Takımın üstünde, yönetimin üstünde bir özgür bağımsızlık alanı var mesleki uygulamaları yapmak açısından. Valerien Ismael’in öyle değil. Geldiğinde çok talepkâr geldi, üçlü defans oynayacağını söyledi fakat yönetimden aldığı icazetle 4’lüye döndü ve bu da şunu gösterdi: Yönetimle bir işbirliği içinde, gelen talepleri boş çevirmiyor, süreci yönetimle beraber götürmek istiyor. Bu da handikap yaratıyor çünkü işine müdahale yapılıyor, o zaman takımın üstünde Jesus gibi boş, özgür alan yaratamıyorsun mesleki açıdan. O zaman alt birim oluyorsun. Müdahaleye açık pozisyonda kalıyorsun. Şu anda Valerien Ismael’in ve Jesus’un takımlarını kıyaslayacağımız için böyle bir biri üstte biri altta formatla mücadele görüyoruz.

Eyüp Yardımcı: Valerien Ismael’deki bu anlayış devam ettiği müddetçe, hani bu maçı kaybetseydi Beşiktaş daha çok eleştirilecekti, üzerindeki o "Demokles'in kılıcı" daha çok sallanacaktı evet. Burada puan almasına rağmen sanki bu zihniyet devam ederse tartışılmaya devam edecek gibi geliyor bana...

Müslüm Gülhan: Şimdi herkesin beklentisi bu yönde de biraz saha içinde gelip cevap vereyim, daha taktiksel bakmakta yarar var. İki tane unsur vardı. Bir Fenerbahçe’nin ön baskısı, sezon başından beri çok iyi yapıyorlar, iki ikinci bölgede set hattı ve oradaki ofsayt pozisyonları bırakıyorlar. Rakibi kaleden 40 metre uzakta tutuyor, bu iki unsuru çok iyi kullanıyor. Buradaki beklenti Valerien Ismael çalışmasında bir ön baskıyı nasıl kıracak? Geçişi nasıl oynayacak? İki, o hat Fenerbahçe'nin o bölgedeki set oyununda ofsaytı bozacak taktiksel oyunu nasıl uygulayacak? Grup ve takım olarak. Şimdi ikisine baktığımız zaman arkadan stoperlerle çıkışla beraber baktığında orta alanda Josef ve Salih üzerinden bir geçiş göremedik. Hep sıkıştılar, Weghorst ile oynadılar. Set oyununa gelince, 40 metre uzaklıkta bir set oyunu oynanıyor, Serdar’ın dışında iki tane oyuncusu baktığın zaman çok süratli değil, ağır. Araya atacağın toplarla pozisyon bulacaksın ki Rennes maçında iki gol öyle geldi.

Şimdi Weghorst önde tek, tamam öyle olması gerekiyor madem Dele Alli’yi oynattın, onun arkasında kalacak, Muleka onun arkasında kalacak, Redmond onun arkasında kalacak yani 3-1 gibi dizilmesi lazım. Arkada Salih ve Josef olacak, burada en etkili oyunculardan biri de Rosier’di, Redmond ile Muleka hattın içine girdi, şimdi dört oyuncun hatta kaldı ve girdikleri her pozisyonda ofsayt oldular. Ama sen bu üçlüyü arkaya çekip Weghorst’u defansın arasına koysaydın hiçbir şekilde oyuna girmeyecekti. Duvar olacaktı ya da stoperleri üzerine çekecekti. Dele Alli, Redmond ve Muleka arkadan gelecek, hatta Rosier’in geleceği pozisyonlarla beraber çok rahat pozisyon bulacaktı. Şimdi bunu çalışmamışsın, iki geçiş oyununu çalışmamışsın, sen teknik direktörsün, Beşiktaş’ı çalıştırıyorsun. İki tane unsuru kime sorsan Fenerbahçe böyle oynar der, sen bunu bile bile takımın bir hafta çalışma programında bununla ilgili iki unsura dair hiçbir şey yapmamışsın. 70 dakika oyunun kontrolü Fenerbahçe'deydi. Nereye kadar? Jesus’un yaptığı hatayla, seyircinin baskısıyla beraber Ghezzal oyuna girene kadar.


Eyüp Yardımcı: Beşiktaş taraftarı, oyunu Valerien Ismael’den daha iyi okuyor. Sahadaki Beşiktaş’ın pas yapamama, oyunun sıkışması çıkmazını gördü. Bir anda Ghezzal tezahüratları başladı.

Müslüm Gülhan: Bana kalsa Dele Alli’yi de ilk 11'de çıkarmazdım. Bu maçı kulübe alacaktı. Seninle konuşmuştuk hatırlıyor musun, eğer 65. dakikaya maç berabere girerse kulübedeki yapılacak hamleler maçın skorunu belirleyecekti. Buradaki hamlelere gelecek olursak eğer, Dele Alli de burada olsaydı, Dele Alli - Ghezzal ikilisinin girdiğini düşün. Alanyaspor’dan gelen Tayfur’da çok iyi oynadı ve Cenk'le birlikte dört tane hamlen vardı. Fernandes’i oyunda tutmak zorundasın çünkü maçı kazanacak yer orta saha.

Eyüp Yardımcı: Ben de Beşiktaş’ta ilk 11'de açıkçası orta sahada Souza, Salih, Gedson üçlüsünü bekliyordum. Orta saha direncini ne kadar sağlarsanız o kadar avantajlı olurdu.

Duhuliye.com