Güzel dizi. Gülüyorum çok. Tiplemeler yine özenle seçilmiş. En çok da şirket patronunun işi bilmemesine rağmen giyimi, kuşamı, ağzı laf yapması ile işi yönetmesi komik geliyor. Ayrıca Genel Müdür olarak koyduğu çalışanların performansından sorumlu olan kişinin de ne ölçüde başarılı olduğu üstündeki gücü (patron, hanım) idare etme kapasitesi ile ilgili olduğu da ilgimi çekiyor. İzlemedi iseniz şiddetle öneririm. Toparlayayım bari çünkü tam kulüpteki son hoca, yönetim, başkan, federasyon, milli takım işlerini yazmaya oturmuştum, dizi başladı nerelere gitti aklım hayret. Neyse ki reklam arası oldu başlayayım.

Şimdi bakıyorum en yakınımda onu ölesiye koruyan arkadaşlarım bile hoca gitsin, bir dakika kalmasın modundalar. Dilimde tüy bitti. Yahu arkadaşım Şenol hoca Çin’de, 2 sene önce gitti bir daha da gelmedi. Uçaktan geri inen onun replikası. Şaka bir yana, onun açısından bakıyorum anlayış ile karşılıyorum. Bir bakıyor etrafında güzel giyinen, tarz yerlerde tatil yapan, uçakla oyuncu almaya giderken reklam yapan, afralı tafralı küçük bir ekip var. Futbol işinden, adam, kurum yönetmekten hiç anlamıyorlar ama tam tersini düşünüyorlar. Ayrıca bu ekip halktan olan, anam babam usulü tavırları olup güven veren Erdal Torunoğulları’nı Ahmet Nur Çebiler’i de yemiş. Eee yer mi bu numaraları anadolu çocuğu? Valla ben de yemezdim, neyse kural ona göre oyun. Bipçilerle sarmaş dolaşlık, suşi yerken çek pampa, Londra’ya akşam yemeği... Öyle saça böyle tarak. Eee takım? Taktik? Adalet? Geç o işleri yavv... Hemşerisi, oyuncusu, her şeyden önce kaptanı Tolga kadro dışı kaldı (dedikodulara göre o guruhtan bir iki yöneticiye tesislerde selam vermedi diye) basın toplantısında ağzında yuttuğu bir iki kelimeyi etti, sonra gömün dedi, attı toprağı üstüne. Ya TÖRE? Ne suçu var adamın? Allahın aşkına bir kişi tek laf etti mi, neden kadro dışı? Açıkladı mı herhangi birşey takımın müdürü, pardon teknik direktörü? Bir söylentidir gidiyor sakat diye. Bu adamın sözleşmesi Mayıs sonunda bitiyor. Rakipte seyrederiz artık. Bakarız o zaman sakat mı değil mi? Eee Tolgay geçen söyledi, dürüm mürüm yok diye... Ne diye millete kötü gösterdiniz çocuğu?

Yahu eski yazılarıma baktım, hilafsız 1 senedir hocaya sallamış durmuşum. Arada acaba mı diyordum da şimdi artık gönlüm çok rahat. Bunları yazarken bana sallayanların şimdi bunalıma girdiklerini görmek üzüyor sadece. Şimdi yok tazminat peşinde mi, yok içeride alacağının peşinde mi konuşulup duracak? Bence boşverin çok takılmayın. İlk iki sene başarılı olup son iki sene bunu sürdürememiş kapasitesi, yaşı, konsantrasyonu sınırlı kalmış bir TD deyip geçin. Son hamlesini de yaparak Milli takıma da attı kendini. Terimler’in Denizliler’in sömürdüğü federasyonun parasını bir kaç sene de Şenol Güneş almış çok mu? Çok komik bir tweet okudum ‘"Necip ile Pektemek’i milli takıma almazsan adam değilsin" demiş bir taraftar. Özeti budur hocanın. Yani neymiş? Gomez’i, Babel’i, Talisca’yı milli yapan Şenol hoca değil, onu da tekrar milli yapan Beşiktaşmış. Biz kendimize bakalım. Sergen gelir, Samet gelir, Luce gelir, oğlu gelir, hatta Conte gelir, Sarri gelir de kişilerden bağımsız söylüyorum, bu yönetim anlayışı değişmez ise hep bizden gider haberimiz olsun.

Aha reklamlar bitti, dizi başlıyor. Neden olduğunu bir türlü çözemediğim şekilde, çok yakın geldi "genel müdür Yaşar ile patronu Cengiz’in" maceraları bana ne yalan söyleyeyim...