Acil çözüm bekleyen onlarca sorun var ama TFF başkanı için varsa yoksa hakemler.

31 Ağustos Çarşamba günü gazetemizde şöyle bir haber vardı: “Avrupa’daki düşüşümüzde asıl sebep Arapların takım satın almaya başlamaları oldu. En iyi oyuncuları alıyorlar ve güçlü kadroları kuruyorlar” diyen TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Neyi değiştirmek istiyorsunuz?” sorusuna ise, “Hakemliğin daha iyi olmasına yardımcı olacağız çünkü geçen yıl çok şikayet vardı” yanıtını verdi.

Dikkat buyrunuz, “Neyi değiştirmek istiyorsunuz?” gibi hayati bir soruya Türk futbolunu yönetmek için koltuğa oturan bir başkanın ilk akla gelen cevabı ‘hakemlik’ oluyor...

HANGi BiRiNi SAYSAK...

A Milli takım seviyesinde C Ligi’nde mücadele etmeye başlamamız, ülke puanında 21. sıraya gerilememiz, 26 yıl aradan sonra Devler Ligi’nde yok oluşumuz, her kategoride ön eleme denizine düşüşümüz...

Kulüplerin çoğunun ekonomik batakta oluşu... Buna rağmen transfer döneminin inanılmaz harcamaları... Sahadaki vasat futbol... Büyük külfet olacağı aşikarken sağlıklı analiz yapılmadan başlayan rezerv lig sevdasının şaşırtmayan sonu... Kulüplerin erken başlayan saldırıları...

Futbolumuz adına devasa sorunlar sümende beklerken bir başka kronik sorunu daha hatırlatmak istiyorum sayın Büyükekşi.

Siz muhtemelen hakemlerle ilgili çalışmalara, algoritmik atamalara ve kulüp başkanlarından hakemlerle ilgili tepkilere yoğunlaşmış olabilirsiniz lakin 7 haftayı (sadece 63 maç) geride bırakan Süper Lig’deki PFDK kararlarını TFF internet sitesinden derledim:

MEDENi ÜLKELERDE BU TABLOLARI GÖREMEZSiNiZ ÇÜNKÜ...

Gözümden kaçan Süper Lig ve 1. Lig takımı olduysa affola lakin sadece 7 haftayı geride bırakan hangi medeni ülkede böyle rezalet bir tablo görebilirsiniz? Tabii ki hiçbirinde...

30-40 yıl önce onlarda da taşkınlıklar had safhadaydı. “Dur” diyen kararlı bir güç çıktı, otorite taşın altına elini koydu ve kesip attı. Şimdilerde bu ülkelerde bir teşebbüs edin bakalım başınıza neler geliyor? Federasyonların ağır cezaları dışında kulüpler kendi taraftarını ömür boyu men ediyor.

Ya kulüp yönetimlerinin yaptıkları? Usulsüz seyirci almak nedir ya? Peki bizde PFDK kararlarınındaki cezaların karşılığı ne biliyor musunuz? Önce ihtar(!) tekrarında da kulüplerimiz için bin ile 10 bin Euro arasında ‘çerez’ parası. Bir de tribün kapatma cezası var ki hiç girmeyeceğim. 1000 kişi sövüyor, tribündeki suçsuzların da canı yanıyor, parası çöp oluyor.

BiZiM FABRiKA AYARIMIZ BU ZATEN

VELHASIL ülke futbolu sadece 7 haftada neresinden tutsanız elinizde kalır vaziyette ki yeni bir durum değil, kronikleşen sorun. Bizim fabrika ayarımız bu zaten! Sert kural koyucu olmadığınız ve futbol organizasyonunu tepeden tırnağa yaptırımlarla düzenlemediğiniz sürece düzelmez. TFF’ler kulüplerin ‘imza yetkilisi’ edasında çalıştıkları sürece im-kan-sız.

Kalitesiz saha içi ayrı dert, tribünü ayrı dert, ekonomisi ayrı dert, dünya sahnesindeki skandal sıralamamız apayarı dert. Ammavelakin varsa yoksa sizin için en büyük dert hakemler değil mi?

‘KULÜPLER KONUŞMASIN’ DiYORLAR AMA...

TFF Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi her röportajında “Mottomuz güven’ ve Fair-Play” diye üstüne basa basa yineledi. Hem lig öncesinde hem de başlamasıyla birlikte hakemlerden mal beyanı ve sabıka kaydı, psikoteknik testler, MHK’ya TV’de program, Riva’da çift gözlemci tartışması, hakemlere zam, gerekirse yabancı VAR, gözlemci notları konularına eğildiler... Hangi kulüp yetkilisiyle konuşsam, maçlarına gelen TFF yöneticilerinin gündem maddelerinden birinin mutlaka hakem konusu olduğunu belirtmesine ne demeli? Kulüpler hakem konuşmasın diye istedikçe, TFF kendisini bu çukura çekiyor.

YAPTIRIMLARI AĞIRLAŞTIRALIM, PUAN SiLELiM

“Avrupa’nın 6. büyük ligi olacağız” diyorsanız lütfen futbolumuzu yönetelim, geleceğini planlayalım sayın Büyükekşi.

Tribünleri düzeltmek, etik dışı kulüp uygulamalarını, yönetici demeçlerini ve saldırıları temizlemek için adım atalım. Sadece hakemlere icraatlarla kimseye şirin gözükemezsiniz. Futbol iklimimiz, otorite boşluğu nedeniyle kulüplerin kabahatlerini hakemlerin üzerine atarak kendilerini aklama, TFF ve MHK’ları suçlu ilan etme gösterisinde değil mi yıllardır?

Hakem seminerinde dediğiniz gibi sabrınızın sınırlarının zorlanmasını beklemeyelim. Sınır mı kalmış ülkede?

PFDK yaptırımlarını ağırlaştıralım, puan silelim. Hakemin hatalı kararının da peşine siz düşecekseniz o zaman keşke MHK Başkanlığı’na aday olsaydınız.

Murat Feviz TANIRLI / Hürriyet