Hafta sonu Mali ve İdari ve de Seçimli Genel Kurul’lar yapıldı , her ikisinin de Kongre Divan başkanlığına seçildim.

Kongreler bir yıllık yönetim faaliyetlerinin görüşülüp tartışıldığı , seçimli olanların ise 3 yılda bir başkan ve Kurulların seçimlerinin yapıldığı toplantılardır.Yararlı olacak toplantıların huzur içerisinde , fayda sağlayacak eleştirilerin , öngörülerin ve yol gösterici tavsiyelerin yapılması arzu edilen kulübün en üst düzeyde ki karar merci olan genel kurullardır. 

Hafta başından bugüne dek herkesin eteklerindeki taşları dökmesini bekledim ,taşlarda döküldü , takkelerde düştü ve keller göründü, deyimleri çoğaltarak dile getiriyorum çünkü konu aktörü sayısı bir hayli fazla.. Siftah daha toplantıyı idare edecek kongre başkanlığı divan’ı nın seçiminde gözlerini hırs bürümüş , daha önce yönettikleri genel kurullarda kötü ve kanunların emredici hükümlerini hiçe sayıp mevcut iktidarlara yaranmak gayesiyle yanlış işler yapıp disiplin cezası alıp şimdilerde yeniden şovlarını yapmak gayesi ile aday olanların kaybetmesi ilk çıkartılan çıngara ( Kavga ,gürültü ) vesile oldu.Salona bakıldığında gözleri iyi görmeyenlerin seslerden bile anlayacak derecede ki farklılığı görmezden gelerek dünya beyefendisi G.Sekreter Ahmet Ürkmezgil’e çirkin ifadelerle tepki gösterdiler. İlk önerge olan genel kurula sunduğum “ konuşmaların 10 kişi ve 10 dakika ile sınırlandırılması” oylaması esnasında büyük çoğunluğun kabul oyunu gene hiçe sayarak gözleri dönmüşçesine küfür kıyamet ortalığı birbirine kattılar. Oysa tarafımdan 2016 yılında idare edilen kongrede 30 kişiden fazla konuşmacı kürsüye çıkmıştı.

Zaman sınırlaması tamam ama konuşmacı sayısı kısıtlaması tarafımdan da kabul gören bir husus değildi. Ancak sivil toplum örgütlerinde genel Kurullar en büyük ve nihai karar mercileridir hükmü her düşüncenin önünü kesmektedir.Kura sonucu seçilecek 10 kişinin dışında kalan 15 üyenin dilekler bölümünde konuşabileceklerini açıkladım ve bazı isimler bu haklarını kullandılar. Konuşma talep eden isimleri bir vazonun içerisine attık ve başkan adayı Hürser Tekinoktay’ın yönetim listesinde olan Nilay Yılmaz hanıma çektirip kendisine pusulada yazılı ismi okumasını ve her çekilişte karıştırarak tespit yapmasını rica ettim.Aklı selime pes dedirtecek şekilde buna da itiraz ettiler . Bu çirkinlikleri yapanlar ne yazık ki gençlere örnek olmaları gereken eski kongre üyeleriydi. Bir ara salona giren üyeleri bunlar sendikacı diye dışarı çıkmaları için bu defa saldırıya geçtiler , hiç arzu etmediğim halde kongre üyelerinin can emniyeti korumak adına yetkimi kullanarak emniyet güçlerini salona davet ettim. 

Aynı şekilde seçim günüde bu tarz olaylar yaşandı bizzat olayların içerisine girerek ortamı sakinleştirmek adına müdahale ettim ve konuyu çözüme kavuşturduk.Değişik kulüplerin forma ve atkıları ile çekilmiş ellerinde ki fotoğraflarda ki kişiler saldırdıkları değildi. Kulüp üyesi , salona girmiş her kişiye kongre divanının işi onlara oylarını kullandırmaktır. Şahsen de sicil kuruluna bir yöneticinin yanında dolaştırdığı diğer kulüp taraftarı olan şahsın içeride yapılacak iki sorgulama ile dahi kanaat oluşturmanın mümkün olmasına karşı tarafıma verilen cevap “ Ya sonradan Beşiktaş’lı olduysa “ idi.Kongre öncesi Kongre divan kurulunda görev yapmak üzere muhalefet kanadında görülen arkadaşlardan Ünal Cevval beye kendisinin Seyit Ateş beyede kurulda genç bir kardeşimiz olsun düşüncesinden oğlunu rica ettim . Ü.Cevval olumlu karşıladı ancak diğeri “ sonra bize dönek derler “ teziyle kabul etmedi. Bir muhalif üyenin de sayıma katıldığı İbralara geçildi , ilk oylamayı sonuç ayan beyan ortada olmasına rağmen saydırdım, sonucu ilan ettim. Diğerlerinde fark o kadar belirgindi ki sayıma gerek duymadım Sonrasında giriş yapan üye sayısı ile oylamada çıkan sonuç farklı gerekçesiyle daha yazıldı konuşuldu. “Halep ordaysa arşın burada hesabı” hatırlanmadı . Salon dışında olan üyeleri ,başlangıçta gelip akabinde çıkış yapanları ,her iki oylamada da elini kaldırmayan üyeleri tespit becerimiz olmadığı için bu yazılıp çizilenlere gülüp geçtik. Seçim günü de Divan başkanlığı oylamasıyla büyük farkla istedikleri isim seçilmeyince taşkınlıklar gene sahnelendi. Emniyet’in tutanakları , kongre divanının tutanakları yönetime teslim edildikten sonra alınacak disipline dönük kararlar gelecek adına inşallah olumlu olurBu kongrelerde görülen muhalefetin işinin “üzüm yemek olmayıp bağcıyı dövmek “ olduğuydu, ama sert duvara çaptılar.