Mehmet Eyüp Yardımcı'nın yazısı şu şekilde:
Ne diyordu Barış Ağabey, bin nasihat dolu şarkısının sözlerinde;
Gözümde yaş görseler
"Erkek ağlar mı?" derler
Gökler ağlıyor dostlar
Ben ağlamışım çok mu?
Rahmet yağarken dostlar
Ben ıslanmışım çok mu?
Ali yazar, Veli bozar
Küp suyunu çeker azar azar
Üzülmüşüm, neye yarar
Keskin sirke küpüne zarar
Bir gün dönsem sözümden
Düşerim dost gözünden
Dünya dönüyor dostlar
Bir sözden dönsem çok mu?
Devran dönüyor dostlar
Ben dönmüşüm çok mu?
Ali yazar, Veli bozar
Küp suyunu çeker azar azar
Üzülmüşüm, neye yarar
Keskin sirke küpüne zarar
Barış yolun sonunda
Yürü demek boşuna
Hayat duruyor dostlar
Ben durmuşum çok mu?
Yaşam bitiyor dostlar
Ben bitmişim çok mu?
Ali yazar, Veli bozar
Küp suyunu çeker azar azar
Üzülmüşüm, neye yarar
Keskin sirke küpüne zarar...
Her şeyden ümidini kesmiş, kısır döngü bir yaşamın esaret zincirlerinden kurtulamamanın ezici ağırlığında sadece nefes almaya çalışıyoruz.
Dünyanın en mutsuz insanları listesinde üst sıraları zorluyoruz hem istemeden hem de zorlanmadan.
Futbol denilen temaşa bile artık keyif vermiyor.
Neden versin ki?
Bu ülkede futbolun kuralları adamına göre, takımına göre değişiyor.
Mesela Halil Umut Meler, hakemlik hayatında sadece iki teknik direktöre kırmızı kart göstermiş.
Hadi bilin bakalım bunlar kim? Hangi takımdan?
Bu isim ve takımlar aynı kapıya çıkıyor; Sergen Yalçın, Valerien İsmael ve tabiki takımda Beşiktaş...
Kötüsün, Beşiktaş'ı sevmiyorsun, sevmeye bilirsin ama saygıda duymuyorsun ayrıca futbol ve hakemlik adına da hiç umut vermiyorsun.
Sadece sen değilsin, MHK'de kötü, TFF'de kötü.
Üç yanlış bir doğruyu götürür diye yola çıkmıssınız.
Sen ve TFF ile MHK üç yanlış tek amaç için yaşıyorsunuz o da Beşiktaş doğrusunu yok etmek için.
Bu yüzden kitabın yazılmış kurallarını bozuyorsunuz..
Kötüsünüz ve kötü anılacaksınız.