Ne 2018’de final hakkını üç golle kaybettikleri o travmatik maç, ne de 2022’ye kaleci damgası vuranlardan Livakoviç’in efsane penaltı kurtarışları…

Ne Luka Modric ne Kovacic ne de Perisic…

Geçmişteki tatsız anılar… Ya da yeşil çimlere ayak basan rakip Hırvatistan yıldızları… Hiçbiri korkutamadı, bozamadı, sarsamadı Arjantin’i..

Neden derseniz…

Arjantin Messi’ydi dün gece…

Messi de Arjantin!

Sevgilinin parmağındaki tek taş yüzük gibi parlayan süper star Lionel Messi, takımıyla bütünleşmiş, sorumluluğu üstlenmiş, sahanın her yerine basarak yeteneğinin yanına emeğini de koymuştu…

Sonra eşsiz çalımları ve oyun görüşüyle kendini ülkesine adayan çabalarıyla liderliğini de gösterdi Messi. Takım arkadaşları da onunla bütünleşiyor, hücumda ve savunmada Hırvatistan’a adeta nefes aldırmayan bir baskıyla oynuyordu.

Hakçası Luka Modric de çok çalıştı... Perisic de gayretliydi. Gvardiol da, Lovren ve Kramaric de maça ortak olmayı arzuluyorlardı. Ancak bireysel ya da takımca oyuna ağırlıklarını koyamadılar. Arjantin’in baskısına ve gollerine karşılık denge tutturamadılar.

Maç “One man show”a, “tek kişilik gösteri”ye dönüştü Messi ile…

Arjantin takımının “maestroya uyumuyla” da o tek kişiye eşlik eden bir senfoni orkestrasının müziğini seslendiriyordu adeta…

Hadi bir itirafta bulunayım: Düne kadar Messi’yi yeteneğin, Ronaldo’yu da emeğin kahramanı olarak görürdüm… Ama dün gece yetenekle emeğin kahramanca birleşimine tanık oldum.

Alvarez, penaltı kahramanı Livakoviç’in hamlesiyle penaltı kazandırdı Arjantin’e. Beyaz noktaya kondu top. Doğal ve asil atıcı geldi sakin bir vuruşla penaltı kurtarıcısı Hırvat kaleciyi avlayıverdi. (Dünya Kupası’nda 11 gol. Pele’yi yakalamaya 1 kaldı). Sonra Jurganovic ve Sosa’nın durduramadığı Alvarez’in muhteşem golü. Ve bir Messi resitali… Sağdan aut çizgisine kadar muhteşem çalımlarla iniyor Messi. Rakip kale direğine yaklaşıyor. Gvardiol’u saf dışı bırakıp asistini yapıyor günün kahramanına: Alvarez ve nokta:3-0.
Arjantin, özlediği finale ulaşıyor. Messi’nin adanmışlıkla taçlanan rüyası, Fransa’nın uykusunu kaçırıyor..

Kim bilir? Belki de Fas’a renkli hayaller kurduruyor.

Yanıtları sadece top biliyor. Bir de kale ağları.

Attila GÖKÇE / Milliyet