Urgancılar, Beşiktaş'ın gündem maddelerini ve Avrupa Futbol Şampiyonası'nı değerlendirdi. İşte, Mesut Urgancılar'ın açıklamalarından satır başlıkları. "Rıdvan da Beşiktaş'ı temsil eden gencecik bir kardeşimiz..." A Milli Takım'ın 26 kişilik kadrosunda yer alan Rıdvan Yılmaz hakkında Mesut Urgancılar: "Milli takım deyince, hem milli hem de takım olabilmiş bir ekip olacak saha da. Ama 70’li ve 80’li yıllara döneceğim ne kadar yaşlı olduğumuz anlaşılsın diye. (Gülüyor) O zamanlar çok değişik oyuncular vardı. Milli takımın kaptanlık pazubandı Eskişehirspor’daydı. Sonra Altay’dan Mustafa Denizli’ye devrettiler. Sonra Bursaspor, Zonguldak ve Boluspor’lu oyunculara verilmişti. Milli takımla ikonik hale gelmiş oyuncular vardı. Şu anda da iyi bir takımımız var. Rıdvan’ın orada olması da çok iyi bir şey. Beşiktaş böyle bir şey. Rıdvan da Beşiktaş’ı temsil eden gencecik bir kardeşimiz. Şimdi herkes averaj hesabı yapıyor. Biz 1 averajla şampiyon olduk. Rıdvan’ın attığı bir gol vardı biliyorsunuz." şeklinde konuştu. "20 Ekim gecesinde tablo bambaşkaydı..." Kenan Başaran'ın "Zor bir dönemde göreve geldiniz. Fikret Orman sonrası göreve geldiniz. Tablonun vahim olduğunu bile bile nasıl cesaret ettiniz?" sorusuna Mesut Urgancılar: "Estağfirullah. Beşiktaş için kimse hiçbir zaman kandırılmaz. Durumun vehameti konusunda haklısınız. 2012’de ilk kez yöneticilik yapmıştım. O zaman Demirören’den alınan bilanço ve sıkıntıların tanığıyım. Ama 20 Ekim 2019 gecesi aldığımız tablo bambaşkaydı. O zaman çok çok ötesindeydi. Bunları biliyorduk ama insanlar bilmiyordu. Söylediğiniz konuda çok haklısınız." cevabını verdi. Urgancılar konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Oradaki sıkıntıyı siz de söylediniz ama 12 Mayıs 2019’da olağan seçimli genel kurul oldu sonrasında olağanüstü seçim kararı alındı. Ama bu arada bankalar komisyonu anlaşması yapılmıştı. Beşiktaş’ın maliyeti 16.5 milyon Euro olan oyuncular transfer edildi. Nedense sözleşmeleri çok uzun süreliydi. Beşiktaş tarihindeki en yüksek ücretli oyunculardı. Bunlar olduktan kısa bir süre sonra da bize müsaade dendi. Bunlar sorgulandı. Bundan sonra da sorgulanacaktır. Çünkü hala o dönemin sıkıntılarını yaşıyoruz. Limit ve bütçe dendiğinde bunlarla karşılaşıyoruz." Söyleşinin devam eden bölümünde Başaran, Urgancılar'a: "Ocak ayında bir rapor yolladınız borsaya. Birçoğu Fikret Orman döneminde imzalanmış sözleşmelerden doğan itilaflardı." yorumunda bulundu. Urgancılar ise bu yorumu cevabıyla detaylandırdı: "Gazetecilerin işlerini biraz sorgulamak lazım. Bunlar çok tartışıldı. İnsanlar bilmiyor aydınlatalım diye dile getirdiğimizde küfürle karışık söylemlerle karşılaştık. Hakikat, hangi konuda olursa olsun hiç kimsenin işine gelmiyor. Yüzleşmekten hep kaçınıyoruz. Kendimize yeni çözümler üretmekten niyeyse kaçınmaya çalışıyoruz. Bu işin çelişkili bir tarafı da var. Şimdi şampiyon olduk ve kupa kazandık. Kadınlarda da şampiyon olduk. Bunca eleme, acıya, kedere ve olumsuzluğa rağmen muhteşem zaferler aldık. O zaman niye kutlamıyoruz? Yüzümüz niye gülmüyor? Derdimiz ne? Sevinmeyi mi bilmiyoruz?" Mali genel kurul ne zaman? Eylül ayı dedik. Raporla ilgili şunu diyeyim siz az önce divan kurulu toplantıları dediniz, aslında o toplantılarda birçok konu var zaten. Bunlardan bazılarının fikri süreçlerini de başlattık. Raporu bekleyenler nezdinde bunların hiçbir kıymeti olmadı. Parayı bulmadık. Mali genel kurulu en erken temmuzda (Beklenen eylül) yapacağız. Üyelerimizin birçoğu 65 yaş üzeri. Toplu taşımaya binmeleri ve aşılama süreci işi sıkıntılı hale getiriyor. Beşiktaş Mali İdari Genel Kurulları’na üyelerimizin teveccühü hep düşük oldu. 300-400 kişiyle çok kritik kararlar alındı. Daha sonra maketlerin getirildiği ama yapıların olmadığı genel kurullar gördük. Oldu bittiye getirmemek için orada birtakım şovlar yapıyormuş gibi görünmemek için burada her şey tartışılmalı. Bu olsun diye Eylül ayına erteledik. Tüzükte ne gibi değişiklikler yapılacak? Birincisi katılımcılık, üye sayısı ve üyelerin yönetime katılış şekilleri önemli. Kulübün finansal yapısından kaynaklanan sorumlulukların paylaşımı. Bunun ötesinde kurullar. Birçok sıkıntı var. Hepsinden önemlisi tüzük, çeşitli değişikliklerden bir hayli uzak. Şu anda gündemde olan yepyeni bir spor yasası var. Bununla uyum sağlanması lazım. "Eldeki oyuncu bütçesi bile..." Gelirler azalırken, kulüplerin bana daha fazla harcama alanı aç demesi mantıklı mı? Matematiksel olarak yok. Ancak lisans yönetmeliği kurallarının nasıl işletildiğiyle ilgili sıkıntılar var. Mesela faiz hesaplamaları. Veya oyuncu envanteri ve bunlarla yapılan anlaşmaların süreleri. Bunun dışında her gün transfer haberleri yapılıyor mesela. Ama Beşiktaş’ın limiti hiç konuşulmuyor. Beşiktaş’ın güncel limiti 370 milyon Türk Lirası. (32 milyon Euro brüt bütçe) Güzide rakibimiz Fenerbahçe’nin limiti 500 milyon Türk Lirası. Biz bir de Fenerbahçe’yle rekabet edeceğiz. Avrupa’da mücadele edeceğiz. Ve bunun içinde vergi, oyuncu parası ve antrenör gideri dahi var. Transfer felan yapabilecek halimiz yok ki yani. Eldeki oyuncu bütçesi bile bunun çok üzerinde. Bir de yeni oyuncu almak zorundayız. Şampiyonlar Ligi gelirinin sadece 1/3’ünün başka bir matematikle buraya yansıtılması hiçbir anlam ifade etmiyor. Gelirler yıl yıl belirlenebilir. Kaynak: Ajansspor