Fernando Santos yönetimindeki ilk lig maçını Karagümrük'e karşı oynayıp 3-0 kazanan Beşiktaş daha sonra 9 günlük sert bir türbülans yaşadı. 20-28 Ocak döneminde oynanan Pendikspor (4-0), Adana Demirspor (0-0) ve Sivasspor (1-0) maçlarında 2 yenilgi, 1 beraberlikle 8 puan kaybeden siyah-beyazlı takım tek gol atamadı. Dolmabahçe'de ikinci devrenin tamamını 10 kişi oynayan Adana Demirspor'a karşı bile gol bulamayan Beşiktaş'ta geleceğe dair umutlar biraz daha törpülenirken, Santos'a yönelik eleştiriler de başlamıştı...
Fernando Santos, Beşiktaş'a ilk ciddi dokunuşlarını Trabzonspor maçında yaptı. Colley ve Salih'in yokluğunda Bakhtiyor ile Amartey'i görevlendiren Portekizli hoca hücum hattında çok isabetli rotasyonlara imza attı. Semih Kılıçsoy'u merkez santrfor pozisyonuna kaydırıp, Cenk Tosun'u sol kanada çeken Santos, Rashica'yı da sürpriz biçimde 10 numarada kullandı.
Siyah-beyazlı hocanın hedefi daha fazla gollük pozisyon, daha fazla baskı ve daha hareketli bir oyundu elbette. Trabzonspor maçında gol pozisyonu, baskı ve hareketlilik konusunda amaca ulaşıldığını söylemek mümkün değil ancak merkeze kaydırılan Semih Kılıçsoy bireysel becerileriyle 2 gol atarak kritik müsabakanın fişini çekti.
Santos'un dokunuşları oyun olarak olmasa bile sonuç açısından meyvesini vermişti...
Ziraat Türkiye Kupası'nda Antalyaspor'la oynanan son 16 maçının ilk yarısı büyük hayal kırıklığıydı. Santos'un çok doğru ifade ettiği biçimde ilk 45'te Beşiktaş'ın sadece forması vardı sahada.
Portekizli hoca kendileri için çok önemli olan Antalyaspor maçının devre arasında takıma yine doğru dokunuşlar yaptı. İlk yarının en başarısız oyuncuları şüphesiz Umut Meraş ve Ante Rebic'ti. Umut Meraş yenilen golde birinci dereceden sorumluydu ve oyundan kopmuştu. Rebic ise sürekli top kaybetmekten başka bir şey yapmıyordu.
Fernando Santos çok yerinde tespitlerle iki ismi de oyundan alarak Emrecan Terzi ile Jackson Muleka'yı sahaya sürdü. Genç Emrecan sol bekte gayet başarılı bir oyun sergiledi. Muleka ise attığı iki şık golle hem Beşiktaş'ı çeyrek finale taşıdı hem de hocasının güvenini boşa çıkarmadı.
Santos'un isabetli dokunuşları Trabzonspor maçından sonra Antalyaspor deplasmanında da galibiyetin kapısını açıyordu...
Eleştiri oklarının hedefindeki Beşiktaş Yönetimi ise ara transferin son günü çok sürpriz biçimde Ernest Muci ve Al-Musrati'yi İstanbul'a getirdi. İki oyuncu da bonservisleriyle birlikte takıma dahil oldu.
Fernando Santos'un burada da çok isabetli tercihlerde bulunduğunu düşünüyorum. Ernest Muci ve Al-Musrati ilerleyen dönemde Beşiktaş'ın omurgasını oluşturacak. Santos kafasındaki oyunu büyük olasılıkla Muci ve Al-Musrati'nin üzerine inşa edecektir.
22 yaşındaki Muci özellikle Legia Varşova'nın Avrupa Konferans Ligi grubunda Aston Villa ile oynadığı maçlarda adını duyurmuştu. Legia'nın 3-2 kazandığı ilk maçta 2 gol atan Arnavut 10 numara, İngiltere'deki karşılaşmada da 1 gol kaydetti. Bonservisine tam 10 milyon euro ödenecek olan Muci hem yaşı hem de yetenekleri bakımından yatırım transferi olarak görülüyor. Temposu yüksek, dikine oynamayı seven, aklı sürekli rakip kalede olan bir oyuncu Muci. Kısmen Jose Sosa'nın prime dönemini hatırlatıyor. Sosa gibi topla ilişkisi yüksek, sağ ayak içi çok kuvvetli ve zaman zaman kullandığı ara paslarıyla da dikkat çekiyor.
Braga'dan 12 milyon euroya transfer edilen Al-Musrati ise Fernando Santos'un çok sevdiği profilde bir isim. Yani tam bir görev adamı. Fiziksel gücü, dayanıklılığı, sertlik düzeyi ve top kazanma becerileriyle öne çıkıyor Libyalı ön libero.
Amartey, Trabzonspor ve Antalyaspor maçlarında ön liberoda durumu idare etti ama bence oranın oyuncusu değil. Al-Musrati formayı aldığı zaman aradaki kalite farkını zaten gösterecektir.
Daha önce Svensson ve Worrall'ı kadrosuna katan Beşiktaş'ın Muci ve Al-Musrati ile birlikte ihtiyaçlarına çok uygun transferler yaptığını ifade edebiliriz. Muci, siyah-beyazlı ekibin ofansif gücüne, Al-Musrati ise takım savunmasına büyük katkılar yapacaktır. Beşiktaş bir ay sonra çok farklı bir takım olabilir. Daha iyi savunma yapan, daha az gol yiyen, daha fazla gol atan ve taraftarına güven veren bir Beşiktaş izleyecek gibiyiz...
Levent Kalkan | Milliyet