Dikkatli futbolseverlerin gözünden kaçmamıştır, Beşiktaş’ın dünkü Rize 11’i, fena halde bir ay önceki Başakşehir maçı 11’ine benziyordu. Bundan tam bir ay önce Fernando Santos, Başakşehir Stadı’nda Gedson’un önünde Rashica-Ghezzal-Muci-Semih ve Aboubakar’ın hepsine bir arada görev vermiş, deyim yerindeyse tüm tuşlara bir arada basmıştı. Ancak o gün Beşiktaş, sahaya 6 ofansif özellikli futbolcuyla çıkmasına rağmen oyunu tamamıyla rakibine teslim etmiş, önde baskıya hiç gitmemiş, Başakşehir yüzde 70’le topla oynayarak bitirmişti maçı.

iLK 11’DE 5 HÜCUMCU

Dün de Serdar Topraktepe, tabii ki biraz da sakat listesinin kabarıklığı sebebiyle bir arada görev verdi 5 hücumcusuna. Ancak bu kez daha farklı gelişti hikâye. Beşiktaş’ın ofans ağırlıklı kadrosu, tam da olması gerektiği gibi maça yüksek şiddetli presle başladı. İlk 20 dakikada Rize savunmasını defalarca hataya zorladı. Soyunma odasına 1-1’le gitti ama bir golü iptal oldu, bir topu direkten döndü, şutlarda 12-4, kornerlerde de 5-1 üstündü ilk yarı bitiş düdüğü çaldığında.

RiZE SON ANA DEK PES ETMEDi 

G.Saray-Fenerbahçe hocaları dışında sezon başından beri görevde olan tek teknik adam İlhan Palut, ilk 45’in sonlarında başlayıp ikinci devrede devam eden doğru hamleleriyle ortak etti takımını oyuna. Emirhan’ın başrolde olduğu iki duran top golüyle de son anlara kadar pes etmediler dün.

Ancak Beşiktaş dün galibiyeti son anlarda bir duran top golüyle aldıysa da, özellikle ilk yarıda en uçta Muleka yerine Halim Okta olsa 45 dakikada koparabilirlerdi bence maçı! Dün kenarda antrenör olarak görev yapan Halim Okta, 90’lı yıllarda Metin-Ali-Feyyaz’ın yedeğiydi ama Muleka’dan daha iyi bir santrfordu bence.

Üçüncü bölgede bu kadar kalabalık olan siyah beyazlıların topla münasebeti daha iyi bir santrfora ihtiyacı vardı dün.

Uğur Meleke/hurriyet