Birgün Gazetesi yazarı Müslüm Gülhan Beşiktaş gündemini duhuliye.com için özel değerlendirdi.

Eyüp Yardımcı;
Beşiktaş'ın yeni teknik direktörü beli oldu, bu transfer ile ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Müslüm Gülhan;

Giovanni van Bronckhorst aylar sonra Besiktaştan ayrılığıyla ilgili açıklamada bulunurken  Beşiktaş ile yapılan görüşmeleri doğrulamış ve  “Doğru, evet. Teklif veren bazı kulüpler var ama bana yeniden başlamak istediğimi hissettiren bir takım olmadı.” demişti.

“İnsanlar doğal olarak bir kulübün ilgilendiğini düşünüyor ama teklif geldikten sonra kulüple ve bulunacağınız pozisyonla ilgili her şeyi araştırmaya başlıyorsunuz. Tabii birlikte gittiğiniz ve çalışmak istediğiniz personel de. En sonunda da bu işin içinde olup olmak istemediğinize karar verirsiniz. Benim için katılmanın zamanı değildi.” dedi.

Bu açıklamasının ardından BJK Fernando Santos’a giderek anlaşma yapmak zorunda kalmıştı. Yani birinci düşündüğü antrenör görevi kabul etmediği için belki de düşünmediği ve menajerin isteği ile anlaşmak zorunda kaldığı bir antrenör ile sözleşme  imzaladı ki sonuç ortada…

Bronckhorst'un antrenörlük kariyerine baktığımızda Hollanda’da Feyenord'u çalıştırdığı süre boyunca 1 Lig ve yanılmıyorsam 2 kupa şampiyonluğu dışında bir başarı söz konusu değil.

Çok erken bir dönemde Çin Liginde bir takım çalıştırması da bir handikap ki ligi 11. bitirdi ve gelmek zorunda kaldı. Halbuki bu seviyede Avrupa'da kalıp gelişim sürecine katkı yapacak takım calistirmasi gerekirken Çin'e gitmesi olumsuz sayilabilecek bir karardı.

Özellikle Şampiyonlar Liginde 6 mağlubiyet ile gurubu tamamlaması ve şampiyonluğu Celtic'e kaptirmasi hem Rangers için hem de İskoçya geleneğinden rekabet için olumsuzluk içermesine ve ayrılmasına neden oldu.

Hollanda ekolünden gelmesi  tabii ki bir artı değerdir. Belki uzun süreli bir anlaşma hem kendisine hem de BJK'ye katkı sağlar. Ama Beşiktaş’ta her şey belirsizlik içinde ve sonuç direk antrenöre bağlı değil. Destekleyen profesyonel yapının ve yönetimin neyi ne kadar tolere edeceği ile ilgili kaygı da ortada durmaktadır.

Varsayımlar üzerinde konuşmak zorunda kalıyoruz. Bu  birazda kadro bütünlüğündeki dağınıklığını ve nasıl bir transfer politikası ile bir bütünlük sağlanacağı kaygısı…

Her şey sadece Bronckhost’a bağlı değil. Takımın 3 hoca değişikliği ile kadro düzenindeki oynamalar ile kadro dışılar ve transferlerin net bir mantığı yok. 

Yapısal sorunlar daha büyük ve çok belirleyici durumda. Bunların sonuçları antrenörün istikrarına ve takımın sürdürebilir başarısına direk etkisi olur.