Sayın Serdar Bilgili’yi Beşiktaş başkanlığından uzaklaştıranlar, sonrasında Sayın Yıldırım Demirören’i Beşiktaş başkanlığına getirenler, o yönetimde ve komitede görev alanlar ise daha sonra Sayın Yıldırım Demirören’i beğenmez oldular. Sayın Fikret Orman ile dost arkadaş olanlar ise zaman içerisinde istediklerini alamayınca düşman oldular.  

Şimdi bu kişiler ortalıkta hâlâ ve bunlara inananlara şaşıyorum, geçmişe bir göz atsalar birilerine sorsalar anlarlar ama anlamak isterlerse. Beşiktaş’ı bu durumlara sokanlar ortalıkta dolaşan abiler aslında ne yazık ki! insanlar hala ders almıyor. Beşiktaş’ın kurtuluşu bugüne kadar görev almamış ve bu kişilerden uzak duranların yönetime gelmesi ile olur. Sayın Hürser Tekinoktay denedi olmadı .Çünkü bünye alışmış kabullenemiyor. Sayın Hürser Tekinoktay sadece başkanlık için değil, aynı zamanda Sayın Yıldırım Demirören ve sayın Fikret Orman dönemleriyle ilgili olarak Beşiktaş’ın hakkını korumak için mahkeme yoluna gitti. Bizde yöneticiler çok ön planda olmayı seviyor, futbolu yönetenlerin bu kadar ön planda olması yanlış, basın da yöneticileri çok ön plana çıkarıyor. Büyük kulüplere bir bakın, mesela Barcelona’ya, basında yöneticileri bu kadar yer alıyor mu, televizyonlarda sürekli onlarla ilgili haber yapılıyor mu?  

Şimdi Sayın Ahmet Nur Çebi’den beklentimiz, geçmişte yaşananlardan ders alması, başkanlık koltuğunda oturayım da ne olursa olsun değil, SMS ile gelir sağlamak, makul bir rakamda kombine satmak, loca ve VIP fiyatlarını aşağı çekmek, stadın en güzel yeri olan VIP’in boş kalmamasını sağlamak, bedava yükleme yerine bedeli uygun bir rakama çekip doldurmak  

Yaşadığımız Korona virüsten dolayı gelirler azalacak, ne yapılmalı?  

Önemli gelir kaynaklarımızdan olan, Kartal yuvaları çok daha iyi yönetilip iyi bir gelir sağlanabilir, başta iş yapmayan mağazaları azaltmak gerekir, sonra kar oranına azaltıp sürümden kazanmak için planlar yapılmalı. Korsan satışların önlemesi adına, uygun fiyata ürün çıkartmak, satışa sunmak, gelir kalemlerini yükseltmek adına yapılacak hareketlerden olabilir.  Depoda kalan eski ürünleri de cazip bir fiyata satışa sunmak, stoklardaki ürünlerin sayısal olarak yüksek oranda elden çıkarılması için yapılması gerekli hamlelerden birisidir.  Mesela çarşı içindeki mağazamızda, uygun fiyatta olan ürünleri  satmak yani o mağazamızı “outlet mağaza” olarak değerlendirebiliriz.  Kulübümüz bu adımlarla 'illa ki paralı başkan' zihniyetinden kurtulmuş olur.  Kaynakları iyi değerlendirilirse, mevcut başkan ve yönetimler tıpkı, Süleyman Seba ve  Baba Hakkı (Hakkı Yeten) gibi  örnek bir başkanlık ve yönetim sergileyebilirler.  Gelirlerimiz artar, bu artış dengeli bir şekilde uzun süreli hale getirilir, kulüp mali gelirlerinde ileriye dönük, kulübümüzü zorda bırakacak durumlar yaşamayız.  

Sayın Fikret Orman yönetiminde iken şuan  başkan ve yöneticilerin çoğu ne diyip gelmişlerdi hesap soracağız. Koskoca geçen o kadar yılda hesap soran olmadı. Mevcut  yönetimde bu yolu tercih etti  başa geldi . Şimdi sormak lazım neden BJK DERNEĞİ dava etmedi?  Yok şahıslar açtı biz ondan açmadık derse bu inandırıcı olmaz. Bu hesap sorma işinden bugüne kadar anladığımız gerçek suçlulara hesap sormak yerine  kulüpte çalıştırdıkları insanları işten çıkarma adına “hesap sormak” anlayışı var.  Demek Beşiktaş’ı bugünlere getiren gerçek suçlular kulüpte çalışanlarmış…  

Beşiktaş’ın yeniden doğuşu için, tertemiz bir Beşiktaş için herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapmalıdır.

Masis Kuyumcu