Son iki haftaya “şampiyon adayı” olarak girmediyse Beşiktaş, elbette sorulur o soru: “Nerde kaldın gün doğumu?”

Gün doğumundan kastımız Şenol Güneş’in Beşiktaş’a dönmesi, kolları sıvayıp iş başı yapması... Beşiktaş’a dokunuşu, ilk sayfaların çöpe atılışı, hikayenin yeniden yazılışı, baştan okunuşu!

Şenol Hoca’ya sorsak da yanıtlamazdı… Malum ya dün, ceza gördüğü, pek de haksız olmadığı bir durum karşısında “susma hakkını” kullanıyordu Güneş.

Sorunun yanıtını Başkan Ahmet Nur Çebi biliyordu. Belki de şunları söylüyordu: ”Valerien İsmael’le vakit kaybetmeseydik… Hocayı baştan getirseydik, şimdi belki de şampiyonduk…”

Her neyse… Kasımpaşa deplasmanında da bol gollü galibiyet serisini sürdürdü Beşiktaş… Yılın en istikrarlı skorlarından biriyle hem de… Skor tabelalarına bakınız ne göreceğinizi biliyorsunuz: “Cenk atınca Aboubakar da atıyor… Beşiktaşlılar da keyfine bakıyor!”

Kolay değil, iki golcünüz var onları her maçta beraber oynatıyorsunuz. Valerien İsmael’in yedekte beklettiği Cenk Tosun, hiç üşenmeden burun kıvırmadan samimiyetle yerleşiyor sol kanada. Hem Masuaku ile o kanattaki oyunu organize ediyor hem de sık sık ceza alanına girip Aboubakar’la ortak girişim grubunu oluşturup gol üretimini sürdürüyor. İlginç bir durum var onlarda: Mutlaka birbirlerine attırıyorlar. Örneğin Cenk’in attığı golde Aboubakar’ın çok klas bir pası var… Aboubakar’ın golünde de Cenk’in aynı asalette asisti! Gedson Fernandes 20’de açılışı yaptı… Sonra da Tayfur’a öyle bir pas attı ki, alkışlamak şart oldu.

Arada durumu 3-1’e getiren gol için Aytaç’a da bravo diyelim… Dünkü maçı eğlencelik futbol şölenine dönüştürdü iki takım.. Oyun durduğunda düşenler yatmadı çabuk ayağa kalktılar. Pislik çirkinlik yapmadan efendi gibi rahatça mücadele ettiler. Böyle güzel maçlar, iki taraf da uzamaz kısalmaz Amerikan kumaşı gibi- endişelerini, iddialarını ve umutlarını rafa kaldırınca gamsız maçı gollerle süslediler. Bakın tam bu tümceyi yazarken, Ryan Donk’un golü geldi. Sonra Cenk Tosun’un aldığı penaltı… Ve bir vefa ödülü olarak Atiba’ya sunulan atış… Eh o da gol yani!... Ayaklarına sağlık hepsinin…

Maçın Atiba Hatchinson bölümü de var. Geçen hafta başında onunla ilgili keyif kaçıran bir haber aldım, canım sıkıldı. Dün son değişikliklerle sahaya girdiğinde 40 yaşında uzaktan gelmiş bir futbol emekçisi olarak yine de alkışladım onu…

Kolay değil, üç şampiyonluk öyküsünün pastasını yapanlar arasında onun da tatlı dokunuşları vardı… İyi ki uğradın buralara Kanadalı Atiba… Bazı huylarını sevmesek de seni bağrımıza bastık biz… Yolun açık olsun!

Attila GÖKÇE / Milliyet