Vodafone Park’ta Giresunspor’la karşılaşmak Beşiktaş kadrosundaki birçok oyuncu için sinir bozan motivasyonu dağıtan, kafa karıştıran bir durum yaratabilir.

Mert Günok örneğin… Geçen sezon oynanan maç sırasında yerde acıyla kıvranırken Giresunsporlu futbolcular topu dışarı atmak yerine hiç de beklenmeyen bir hareketle boş kaleye golü çakıverdiler. Kazandıkları maçtan sonra da durumun farkında olmadıkları gibi bir ifade oluşturdular. Mert o maçtan sonra sezonu kapatıp aylarca sakatlık tedavisi gördü.

Her neyse bu kötü hatıraları unutmak gerek. Unutmanın yolu da geçmişi değil günü yaşamak.

Beşiktaşlı futbolcular maça dünle başladılar, golü yedikten sonra akılları başlarına geldi ve kısa zamanda toparlanarak oyunun egemeni oldular.

Bajic’in attığı golde savunmanın peşpeşe gelen hata pozisyonları vardı. Önce yerleşme hatası. Sonra ikili mücadelelerdeki yetersizlikler. Telaşla topu uzaklaştırma çabaları. Zaten orta alanda da top kayıplarıyla coşkulu taraftarlarını tedirgin eden bu hal, santra yaparken beklenenin üzerinde reaksiyona neden oldu. Takımca o gole itiraz edip tepki gösteriyor isyan ediyorlardı.

Yenik duruma düşünce kendilerine döndüler. Salih ve Onur göz göre göre rakiplerine pas atmayı bırakıp savaşarak kazandıkları topları daha akıllıca kullanma gayreti gösterdiler. Geriye düşmek öfkelendirmişti onları. Ama aynı zamanda akıllar da devreye girdi. Ghezzal ve Redmond pozitife dönen oyunda başrolü paylaşıyorlardı. Cenk ve Aboubakar da sık sık gol pozisyonuna girerken oyunun ateşini yükselttiler. Penaltı tartışılmadı.. Aboubakar atış için Ferhat’ı bir saniyelik duraklamayla şaşırtıp golünü attı.

Beşiktaş taraftarı da Kadıköy’deki fırtınayı kutlamaya başladı o golle.

Şenol Hoca, Ghezzal’ın yokluğunda Redmond’u sağ kanatta oynatırken çok iyi verim alnmıştı. Dün ikisi birlikte oynadılar. Ghezzal hem asist yaptı hem de zaman zaman sol içe doğru kayıp hücuma daha etkin destek vermeye çalıştı. 45+5’te Aboubakar’a attırdığı ikinci gol böyle bir arayışın sonunda geldi.

Redmond’un oyunu her dakika daha da hızlandıran tek başına driplinglerle akışı düzenleyen gayretleri alkışlanacak kalite gösterisiydi. Sonra Masuaku’nun verdiği pasla caza alanı içinde meşin yuvarlağı azıcık sürüp vuruverdi… Şenol Hoca’yı taraftarları ve takımdaki herkesi rahatlatan bir goldü bu.

5 defa üç… Kartal galibiyet serisini sürdürürken artık bir zirve takımı olduğunu da ilan etti. Şenol Hoca’nın maçın sonlarına doğru Muleka’ya forma vermesi de kenarda bekleyenlere moral kazandıran bir davranıştı.

Giresunspor enerjisini ve gayretini esirgemeden oynadı. Ama Beşiktaş’ın oyun zenginliği karşısında yetersiz kaldılar.

Cenk Tosun’a geçmiş olsun diyelim… Hafta sonunda Trabzon yolculuğu var. Şenol Hoca memleket hasretini giderirken üç puanlık seriyi devam ettirir mi?
Elbette… Neden olmasın!

Attila GÖKÇE / Milliyet