Geçtiğimiz günlerde Başkan Fikret Orman ve Teknik direktör Şenol Güneş ortaklaşa basın toplantısı düzenlediler.

Sebep, Şenol Güneş ile ilgili eleştirilerin içinde mali konuların da olması idi. Genelde önemli müsabakalar öncesi bu tarz eleştirel açıklamalar veya toplantılar düzenlendiğinde “Şimdi önemli maç var, sırası mı" denilerek tepki gösterilirdi.

Esastan takıldığım ve irdelemek istediğim sözler başkana ait.

Başkan ne dedi, “Şenol hocayı istemeyen yönetim kurulu üyeleri var ise istifa edip giderler"

Kazın ayağı öyle değil , bu yönetim kurulunun bir bölümü görev de daha 2.ci ayını doldurmadı yani bu sözlerin muhatabı eski üyeler. Bu isimleri tahmin edebiliyorum , ancak o yöneticiler ve bazı profesyoneller bu güne kadar başarılarda emeği geçen kişiler. Birçok yönetimsel olayı içerde sümenaltı ederken son sıkıntılarda hedef haline getirilmeleri hiç de etik değil.

Bir medya spor servisi müdürü var, Şenol Güneş’li haberleri maniple ettiğini bilmeyen meslek mensubu yok. Acaba başkanla da yakınlığı olan bu arkadaşa “ne oluyor“ dendi mi, merak ediyorum . Bu müdürün patronunu da zorda bırakabileceği düşüncesiyle yönlendirici sözleri “Biplendi mi”

Şenol Güneş’i gençlere yeterli şansı vermediği için ben de eleştiriyorum. Talisca ve diğerleri gibi değeri günümüzde ortaya çıkan oyuncuları gönderip yerine adam hazırlamaması eksikliği.Kulübün menfaatleri için ( hele günümüzde ki gibi mali sıkıntı içerisinde olunuş) futbolcu satışı eleştirilemez, ama yerine istifade edecek adam hazırlamazsan senin hocalığının büyüklüğü tartışılır. Sıklıkla Bursa da ki çalışması sırasında Ozan Tufan’a şans vermesinin gündeme getirilmesi ne kadar doğruysa bu aksiyonu niçin Beşiktaş’ta uygulamaz, tartışılır.

Kısa zaman içerisinde olsa da seyrettiğimiz ancak tv den gösterilen eski takımlarının müsabakalarında ki performanslarını bildiğimiz örneğin Avrupa futbol alt yapısı sağlam forvet oyuncusu Güven Yalçın niye akla gelmez. Resmen kulübün sırtında yük olan git denildiğinde kılını bile oynatmayan Mustafa Pektemek’in hoca gübresinde boncuk bulmayı mı düşünüyor?

Genk futbol karakteri bilinmeyen bir takım değil , taktik anlayışları bilinmesine rağmen ( hızlı atağa çıkışları ) yenilen dört golün üçünde Beşiktaş’ın sağ tarafında oynayanların defansif görevlerini hiç düşünmeyişleri ayan beyan ortadayken bu konuda uyarıyı ben mi yapacaktım, hocanın işi bu değil midir? Sol taraf için de durum farklı değildi. Lens ve Quaresma hiç mi rakibi atak esnasında göğüslemeyi öğrenmemişler veya hocaları bir kere daha belirteyim niçin uyarıda bulunmaz, bulunamaz.

Görünen Beşiktaş Futbol takımının içerisinde bazı futbolcuların egemenliği ve dokunulmazlıklarının olduğuydu. Şimdi bunun üzerine bir de Şenol Güneş’in yönetimi dizayn ettiği görüşü hissediliyor ki hiç hoş değil.

Bu halin Pazartesi gecesi Rizespor galibiyeti ile üzeri küllenirse iş daha da sıkıntılı hale dönüşebilir.

Bu işleri rayına oturtmak, üzerine konuşmak kadar kolay değildir...